Sağlık: çocuk ve anne ölümleriyle mücadelede duraksama

Beykozlu

Member
Sağlık
Çocuk ve anne ölümleriyle mücadelede duraksama





Pakistan’ın Nowshera kentinde şiddetli yağmurlardan sonra bir kadın çocuğuyla birlikte sığınıyor. Fotoğraf

© Muhammed Sajjad/AP/dpa


Dünya çapında her yedi saniyede bir doğuma bağlı ölüm yaşanıyor. Ölüm genellikle önlenebilir olurdu. BM kuruluşları kadınlar için daha fazla para ve daha fazla kendi kaderini tayin hakkı talep ediyor.





Dünyada her yıl yaklaşık 4,5 milyon anne ve bebek hamilelik, doğum sırasında veya yaşamın ilk birkaç haftasında ölüyor. BM örgütleri Salı günü, son sekiz yılda azalan yatırımlar nedeniyle, bu genellikle önlenebilir ölümlere karşı mücadelede hiçbir ilerleme kaydedilmediğini eleştirdi.


Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan bir rapora göre, rakamlar 2015’ten bu yana her yıl yaklaşık 2,3 milyon yeni doğan ölümü, 1,9 milyon ölü doğum ve yaklaşık 290.000 anne ölümüyle aynı seviyede kaldı. DSÖ uzmanı Anshu Banerjee, bu ölüm oranlarını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. “Farklı sonuçlar istiyorsak, farklı davranmalıyız” dedi.


DSÖ, BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF ve BM Nüfus Fonu UNFPA, daha fazla anne ve çocuğunun hayatta kalmasını sağlamak için en önemli adımlar olarak uygun fiyatlı sağlık hizmeti ve daha fazla sağlık personeli çağrısında bulundu. Ayrıca ilaçlara, temiz suya ve elektriğe erişim garanti edilmelidir.


Rapora göre son yıllarda korona pandemisi, artan yoksulluk ve insani krizler sağlık sistemleri üzerindeki baskıyı artırdı. Rapora göre, ankete katılan 100 ülkeden yalnızca onda biri anne ve yenidoğan sağlık planlarını uygulamak için yeterli paraya sahip. Çatışma ülkeleri ile Afrika ve Asya’nın bazı bölgelerinde arz özellikle kötü. Rapora göre, anne ve yenidoğan ölüm oranları en yüksek Sahra Altı Afrika ve Güney Asya’da.


BM kuruluşları, annelerin ve bebeklerinin sağlığının ancak kadına yönelik önyargı ve adaletsizlikle mücadele edilmesi halinde iyileştirilebileceğini de vurguladı. Küresel olarak, tüm ergen kızların ve kadınların yalnızca yaklaşık yüzde 60’ı cinsellikleri ve sağlıkları hakkında özgür kararlar verebiliyor.


dpa
 
Üst