Survivor
Member
Kadınlık kavramına senelerca pek hayli unvan eklendi. İş hayatında bayan, meslek yapan bayan, idare şurasında bayan be daha kaçları. Ayrıyeten bu unvanları daha hayli çalışarak hak etmesi beklendi. İş yerinde epey çalışması gerekirken beraberinde meskende de kusursuz bir anne ve eş olması gerekiyordu. Tüm bunlarla birlikte bayan olmanın görsel kalıpları oldukçatan belirlenmişti. Her vakit bakımlı, ince ve hoş olmalıydı. Bir imaj oluşturulmuştu ve kadın o imaja oturmalıydı. Aksi takdirde hoş, başarılı bir bayan olamazdı. Tüm bunlar bayanı İÇ’te böldü; modüllere böldü diyor Psikosentez Ömür Koçu Cangül Soydemir ve ekliyor “Kabul edilen imaja uymaya çalışan modülü, anne olan kesimi, iş bayanı kesimi, eş olma parçası… Her bir kesim bir başka yöne çekerken onu, gerçek varlığını yitirdi bayan. halbuki bayan olmak, yalnızca bayan olmak kendi başına fazlaca özeldir. Derin hisler taşır o, içgüdüleri kuvvetlidür, şefkat duygusu harikadır, birebir anda pek epey şeyi düşünüp yapabilir, empati gücü yüksektir”
Pekala nasıl oluyor da etrafta bu kadar bayan tacize uğruyor, küçük görülüyor, darp ediliyor? Hele de bunların ortasında hayli sayıda eğitimli ve meslek yapan bayanlar olmasını nasıl açıklamalı?
Anlaşılması daha da sıkıntı olanı ise, kendilerine bir halde ziyan veren bu erkeklerle bağa devam etmeleri. Yani kendilerine ziyan verilmesine bir manada müsaade vermeleri birebir vakitte maddi manevi olarak buna zarurî değilken…”Buradaki ana sorunun, hanımın bilhassa bizimki üzere baskının fazla olduğu toplumlarda, gücü yükle DIŞ’ta araması olduğunu düşünüyorum. Daha fazlaca çalışarak, daha büyük hırsla salt dıştaki güce tutunmanın kalıcı olmadığımın farkına varmaması ve bu çok eforun onu İÇ’te güçsüzleştirdiğini idrak edememesi. halbuki en büyük ve kalıcı güç İÇ’tedir. En büyük özgürlük İÇ ÖZGÜRLÜK’tür. Kendi ortasında bütünlüğünü sağlayabilmiş bir bayan hiç bir erkeğe kendine ziyan verme fırsatı vermez. Kendi ortasında dengeyi ve iç barışı bulan kadın özgüvenli olur. Kendi özgünlüğünün ortasında Özgürdür o. Kalbini ve ortasındaki yumuşak hisleri ihmal etmeden, bayana has inceliğin ortasında yakalar başarıyı. Bayan olmak epeyce hoştur, özeldir ve değerlidir”
Pekala nasıl oluyor da etrafta bu kadar bayan tacize uğruyor, küçük görülüyor, darp ediliyor? Hele de bunların ortasında hayli sayıda eğitimli ve meslek yapan bayanlar olmasını nasıl açıklamalı?
Anlaşılması daha da sıkıntı olanı ise, kendilerine bir halde ziyan veren bu erkeklerle bağa devam etmeleri. Yani kendilerine ziyan verilmesine bir manada müsaade vermeleri birebir vakitte maddi manevi olarak buna zarurî değilken…”Buradaki ana sorunun, hanımın bilhassa bizimki üzere baskının fazla olduğu toplumlarda, gücü yükle DIŞ’ta araması olduğunu düşünüyorum. Daha fazlaca çalışarak, daha büyük hırsla salt dıştaki güce tutunmanın kalıcı olmadığımın farkına varmaması ve bu çok eforun onu İÇ’te güçsüzleştirdiğini idrak edememesi. halbuki en büyük ve kalıcı güç İÇ’tedir. En büyük özgürlük İÇ ÖZGÜRLÜK’tür. Kendi ortasında bütünlüğünü sağlayabilmiş bir bayan hiç bir erkeğe kendine ziyan verme fırsatı vermez. Kendi ortasında dengeyi ve iç barışı bulan kadın özgüvenli olur. Kendi özgünlüğünün ortasında Özgürdür o. Kalbini ve ortasındaki yumuşak hisleri ihmal etmeden, bayana has inceliğin ortasında yakalar başarıyı. Bayan olmak epeyce hoştur, özeldir ve değerlidir”