Survivor
Member
Önüne çıkan tüm mahzurları yumrukları ve azmiyle aşan, ringlerin başarılı isimlerinden Dilara Yücel (19), 17 yaşında ‘dünyanın en genç profesyonel bayan boksörü’ olarak tepeye oturdu. İki sene ortasında ise Avrupa şampiyonluğunu ve dünya şampiyonluğunu kazanıp hayallerinin peşinden giden genç sportmen, gayelerini gerçekleştirdikçe daha da fazlasını elde etmek için çalışıyor.
BAŞLADIKTAN daha sonra 23 KİLO VERDİ
Avusturya’da doğup büyüyen ve 14 yaşında Türkiye’ye gelerek Eskişehir’de yaşamaya başlayan Dilara Yücel, ortaokul vakit içinderında epey doğuşçu ve hırçın olduğunu lakin boksa başladıktan daha sonra bunları yenerek, kendisine hakim olmayı öğrendiğini söylemiş oldu. Bu sporun kendisine terapi üzere geldiğini söyleyen başarılı atlet, hem zihinsel tıpkı vakitte fizikî olarak büsbütün değiştiğini de ekledi. Boks yapmaya başladıktan daha sonra 86 kilodan 63 kiloya düşen Dilara, boks yapmanın beraberinde sağlıklı yaşamayı da kendisine öğrettiğini lisana getirdi. Amaçlarını daima büyük tutan Yücel, “Aldığım şampiyonluk kemerleri benim için bir adım. Sırada tarih yazmak var ve ben her gün o tarihi yazmak için canla başla çalışıyorum” diye konuştu.
‘SEN BAYANSIN, BOKS ERKEK SPORU’
Boksun kendisi için yalnızca dövüşmek ve yumruk atmak olmadığını, beraberinde da bir ömür biçimi olduğuna dikkat çeken Dilara Yücel, “Boks, zihnin de çalıştığı bir spor. İnanılmaz keyifli, beraberinde öz itimat de sağlıyor. Ancak bu spora bir bayan olarak adım atıyorsanız 1-0 geriden başlıyorsunuz. Toplumda fizikî olarak ön yargılar var. ‘Sen bayansın, boks erkek sporu’ üzere kelamlar duyabiliyorsunuz. Bu kelamları spor ömrümde epeyce duydum ancak en hoş karşılığım da muvaffakiyetim oldu. Ülkemde bayrağımızı temsil eden biroldukça kuvvetli bayan var. Ben de gelecek jenerasyonlara örnek olmak istiyorum, ön yargılara ömrümde asla yer yok” açıklamasında bulundu.
‘SPORCU OLMASAYDIM ÜMİTSİZLİK BENİ YIKABİLİRDİ’
İlk başladığı vakit içinderda arkadaşlarının kendisini epey fazla ciddiye almadığını söyleyen Dilara Yücel, “Ben başarılı olduktan daha sonra bu bahiste önemli olduğumu fark edenler önümü kesmek bile istedi” diyerek ekledi:
“Başarılı olmak istiyorsak, etrafımızdakileri epey güzel seçmeliyiz. Uygun gününüzde içten ve yanınızda olan beşerler gerçek dosttur. Boks hayatıma fazlaca değerli şahıslar de kattı. Muvaffakiyete giden yolda daima maniler çıkacaktır ve kimi vakit bu sebeple ümitsizliğe da kapılırız. Şayet sportmen olmasaydım tahminen her ümitsizlik ve hayal kırıklığı beni yıkardı fakat artık tam karşıtını düşünüyorum. olağan olarak vakit zaman aksilikler yaşanacak. Kıymetli olan bu üzere durumlarda işimize sıkı sıkıya sarılmak ve devam etmek. Zira bunlar oluyorsa yanlışsız yoldasınız demektir.”
Ailesinin birinci profesyonel maçından beri kendisine hem maddi birebir vakitte manevi olarak epeyce dayanakta bulunduğunu söyleyen Yücel, “Kamplarımda beni hiç bir vakit yalnız bırakmıyorlar, bu beni ruhsal olarak da fazlaca rahatlatıyor. Boksa daima birlikte gönül verdik, ailecek boks şayet olmazsa olmazımız” ifadelerini kullandı.
‘BOKSÖR OLDUĞUMU ALIŞTIRA ALIŞTIRA SÖYLÜYORUM’
Yeni tanıştığı insanlara boksör olduğunu alıştıra alıştıra dediğini lisana getiren Dilara Yücel, şimdiye kadar bundan korkan birinin olmadığının da altını çizdi. Lakin korkmasalar da değişik reaksiyonlar aldığına vurgu yapan başarılı boksör, “Fotoğrafları gorene kadar inanmayan hayli oldu. ‘Boksu katiyetle bırakmalısın, yüzüne bir şey olacak diye korkmuyor musun, sokakta birini bayıltabilir misin’ üzere sorular fazlaca alıyorum” dedi. Ringe çıktığında kendini meskeninde üzere rahat hissettiğini söyleyen Yücel, şunları da söylemiş oldu:
“Uzun vadeli bir kampın daha sonrasında ringe çıkıp, çalıştıklarımı göstermek beni fazlaca memnun ediyor. Maç anındaki o heyecanı, ortamı ve atmosferi epey seviyorum. Maçtan evvel mutlaka biraz heyecan olmalı. Ben karşılaşma öncesi gerilim yapmıyorum, maçtan iki hafta evvel de ömrümden gerilimi çıkarıyorum. Çok uygun hazırlandığımı bildiğim için heyecanımı da gerilimimi de denetim edebiliyorum.”
BAŞLADIKTAN daha sonra 23 KİLO VERDİ
Avusturya’da doğup büyüyen ve 14 yaşında Türkiye’ye gelerek Eskişehir’de yaşamaya başlayan Dilara Yücel, ortaokul vakit içinderında epey doğuşçu ve hırçın olduğunu lakin boksa başladıktan daha sonra bunları yenerek, kendisine hakim olmayı öğrendiğini söylemiş oldu. Bu sporun kendisine terapi üzere geldiğini söyleyen başarılı atlet, hem zihinsel tıpkı vakitte fizikî olarak büsbütün değiştiğini de ekledi. Boks yapmaya başladıktan daha sonra 86 kilodan 63 kiloya düşen Dilara, boks yapmanın beraberinde sağlıklı yaşamayı da kendisine öğrettiğini lisana getirdi. Amaçlarını daima büyük tutan Yücel, “Aldığım şampiyonluk kemerleri benim için bir adım. Sırada tarih yazmak var ve ben her gün o tarihi yazmak için canla başla çalışıyorum” diye konuştu.
‘SEN BAYANSIN, BOKS ERKEK SPORU’
Boksun kendisi için yalnızca dövüşmek ve yumruk atmak olmadığını, beraberinde da bir ömür biçimi olduğuna dikkat çeken Dilara Yücel, “Boks, zihnin de çalıştığı bir spor. İnanılmaz keyifli, beraberinde öz itimat de sağlıyor. Ancak bu spora bir bayan olarak adım atıyorsanız 1-0 geriden başlıyorsunuz. Toplumda fizikî olarak ön yargılar var. ‘Sen bayansın, boks erkek sporu’ üzere kelamlar duyabiliyorsunuz. Bu kelamları spor ömrümde epeyce duydum ancak en hoş karşılığım da muvaffakiyetim oldu. Ülkemde bayrağımızı temsil eden biroldukça kuvvetli bayan var. Ben de gelecek jenerasyonlara örnek olmak istiyorum, ön yargılara ömrümde asla yer yok” açıklamasında bulundu.
‘SPORCU OLMASAYDIM ÜMİTSİZLİK BENİ YIKABİLİRDİ’
İlk başladığı vakit içinderda arkadaşlarının kendisini epey fazla ciddiye almadığını söyleyen Dilara Yücel, “Ben başarılı olduktan daha sonra bu bahiste önemli olduğumu fark edenler önümü kesmek bile istedi” diyerek ekledi:
“Başarılı olmak istiyorsak, etrafımızdakileri epey güzel seçmeliyiz. Uygun gününüzde içten ve yanınızda olan beşerler gerçek dosttur. Boks hayatıma fazlaca değerli şahıslar de kattı. Muvaffakiyete giden yolda daima maniler çıkacaktır ve kimi vakit bu sebeple ümitsizliğe da kapılırız. Şayet sportmen olmasaydım tahminen her ümitsizlik ve hayal kırıklığı beni yıkardı fakat artık tam karşıtını düşünüyorum. olağan olarak vakit zaman aksilikler yaşanacak. Kıymetli olan bu üzere durumlarda işimize sıkı sıkıya sarılmak ve devam etmek. Zira bunlar oluyorsa yanlışsız yoldasınız demektir.”
Ailesinin birinci profesyonel maçından beri kendisine hem maddi birebir vakitte manevi olarak epeyce dayanakta bulunduğunu söyleyen Yücel, “Kamplarımda beni hiç bir vakit yalnız bırakmıyorlar, bu beni ruhsal olarak da fazlaca rahatlatıyor. Boksa daima birlikte gönül verdik, ailecek boks şayet olmazsa olmazımız” ifadelerini kullandı.
‘BOKSÖR OLDUĞUMU ALIŞTIRA ALIŞTIRA SÖYLÜYORUM’
Yeni tanıştığı insanlara boksör olduğunu alıştıra alıştıra dediğini lisana getiren Dilara Yücel, şimdiye kadar bundan korkan birinin olmadığının da altını çizdi. Lakin korkmasalar da değişik reaksiyonlar aldığına vurgu yapan başarılı boksör, “Fotoğrafları gorene kadar inanmayan hayli oldu. ‘Boksu katiyetle bırakmalısın, yüzüne bir şey olacak diye korkmuyor musun, sokakta birini bayıltabilir misin’ üzere sorular fazlaca alıyorum” dedi. Ringe çıktığında kendini meskeninde üzere rahat hissettiğini söyleyen Yücel, şunları da söylemiş oldu:
“Uzun vadeli bir kampın daha sonrasında ringe çıkıp, çalıştıklarımı göstermek beni fazlaca memnun ediyor. Maç anındaki o heyecanı, ortamı ve atmosferi epey seviyorum. Maçtan evvel mutlaka biraz heyecan olmalı. Ben karşılaşma öncesi gerilim yapmıyorum, maçtan iki hafta evvel de ömrümden gerilimi çıkarıyorum. Çok uygun hazırlandığımı bildiğim için heyecanımı da gerilimimi de denetim edebiliyorum.”