Survivor
Member
Bu yıl tabir yerindeyse sivrisinek istilası yaşanıyor. Tüm Türkiye sivrisineklerden şikayet ediyor. Sivrisineklerin popülasyonunda bu sene bir patlama olduğunu söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Erdal Polat, “Yaşanan bu durum ilaçlamanın vaktinde yapılmadığını gösteriyor. Eğer ilaçlama nisan ve mayıs aylarında yapılsaydı, sivrisinekler bu kadar artmayacaktı. Sivrisineklerin artmasında yağmurların da tesiri var. Zira sivrisinekler dingin pak sularda ürerler. Serinkanlı hayvanlardır kış uykusuna yatarlar. Fakat sıcaklık 15 derecenin üzerine çıktığında üremeye başlarlar. Kelam konusu aylarda bunların larvaları yani kurtçuklarıyla önemli bir uğraş verilseydi sivrisineklerin sayısı bu kadar fazla olmayabilirdi. Zira bu sineklerin dişisi 200 ila 300 yumurta veriyor. Bir dişi sinek milyonlarca kuşak verme özelliğine sahip” dedi.
Sivrisineği yok etme üzere bir durumun kelam konusu olmadığını lakin popülasyonunun insanları en az rahatsız edecek seviyeye çekilebileceğini aktaran Polat, “İlkbahar ayları hayvanların üremeye başladıkları devir. Sivrisineklerin larvalarıyla aktif bir larvasit gayreti yapmamız gerekiyor. Çevre düzenlemesi de sivrisineklerin üreme ortamlarını yok etme konusunda bu durum büyük kıymet taşıyor” diye konuştu.
“İstanbul’da mevcut olan sineğin Aedes olduğu söyleniyor lakin o denli değil. İstanbul’da floraya hakim olan sivrisinek çeşidi Culex Pipiens. İstanbul’un coğrafik pozisyonu Aedes’lerin üremesi için uygun bir ortam değil.”
UÇARKEN KURTLARINI PÜSKÜRTEREK ATIYOR
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde göze yumurta kurdunu bırakarak körlüğe niye olan sineklerin sayısında son senelerda artış olduğunu duyuran Dr. Erdal Polat, “Oestrus Ovis ismi verilen bu sivrisinekler kurtlarını uçarken insanlara ve hayvanlara püskürterek atıyor. Sivrisinekler çoklukla koyunların burun kenarlarına kurtçuklarını bırakıyor. O kurtçuklar da ilerleyerek hayvanların beynine yerleşiyor. Bu durum hayvanlarda dengesizlik oluşturuyor. Kendim de köylü çocuğuyum, biliyorum. Koyunlar sıcak olduğunda birbirinin gerisine saklanır. Halk içinde bu durum hayvanların güneşten başının şişmesi olarak yorumlanır. Aslında o denli değil. Hayvanlar bu durumun farkına varır. Oestrus Ovis’ler öğlen sıcağında epeyce faal oluyor. Yumurtalarını da genelde öğlen sıcağında bırakıyor” ayrıntılarını paylaştı.
İstanbul üzere büyük kentlerde yaşayan bireylerde de oftalmomiyazis görülebileceğine dikkat çeken Erdal Polat, “Oftalmomiyaz, göz yahut yörünge dokularının sinek larvaları ile istilasıdır. Oestrus Ovis’in ana konakçıları koyun ve keçi olduğundan, bu durum daha fazlaca kırsal alanlarda yaşayan şahıslarda ve bu alanlarda çalışan veteriner doktorlarda görülüyor. Ancak literatürde toplumun farklı sınıflarından fazlaca sayıda olgu bulunuyor. Örneğin, 18 yaşında İstanbul’da yaşayan ve hayvanlarla temas hikayesi olmayan bir hastamız vardı” biçiminde konuştu.
‘KÖRLÜĞE niye OLUYORLAR’
Oestrus Ovis’in Myiasis denen kurtçukları olduğunu ve bu kurtçukların bedene yerleşerek orada çoğaldığını anlatan Dr. Erdal Polat, “Bu sivrisinekler vakit zaman insan gözüne de kurtçuklarını atabiliyor. Şayet tedbir alınmayıp gerekli tedavi yapılmazsa körlüğe niye olabiliyor. İstanbul’da da karşılaştığımız o çeşit olaylar vardı. Sivrisineğin kurduna maruz kalan bireyler çabucak göz hekimine gitmeli. Oestrus Ovis’in popülasyonunda artış olduğunu söyleyebilirim. Son senelerda 150’nin üzerinde hadiseye rastlandı” açıklamasını yaptı.
‘ÖĞLE SAATLERİNDE GÖZLÜK TAKILMALI’
Sivrisineklerin yumurtalarını göze püskürttükleri an kurtçukların dokunun içine daldığını anlatan Dr. Erdal Polat, “Enfekte gözlerde kızarıklık, kaşıntı, fazlaca sulu bir akıntı, yanma hissi ve ağrı vardır. Gözdeki kurtçuklar büyüteçle bakıldığında bile rahatlıkla görülebilir. Yaklaşık 2-3 milimetre uzunluğunda olurlar. Beşerler bu sineklerin ağır olduğu öğlen saatlerine dikkat etmeli. En âlâ gözlük takanlar korunuyor. Sivrisineklerden korunmak için gözlük takmak haricinde öbür bir prosedür bulunmuyor” biçiminde görüş paylaştı.
Sivrisineği yok etme üzere bir durumun kelam konusu olmadığını lakin popülasyonunun insanları en az rahatsız edecek seviyeye çekilebileceğini aktaran Polat, “İlkbahar ayları hayvanların üremeye başladıkları devir. Sivrisineklerin larvalarıyla aktif bir larvasit gayreti yapmamız gerekiyor. Çevre düzenlemesi de sivrisineklerin üreme ortamlarını yok etme konusunda bu durum büyük kıymet taşıyor” diye konuştu.
“İstanbul’da mevcut olan sineğin Aedes olduğu söyleniyor lakin o denli değil. İstanbul’da floraya hakim olan sivrisinek çeşidi Culex Pipiens. İstanbul’un coğrafik pozisyonu Aedes’lerin üremesi için uygun bir ortam değil.”
UÇARKEN KURTLARINI PÜSKÜRTEREK ATIYOR
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde göze yumurta kurdunu bırakarak körlüğe niye olan sineklerin sayısında son senelerda artış olduğunu duyuran Dr. Erdal Polat, “Oestrus Ovis ismi verilen bu sivrisinekler kurtlarını uçarken insanlara ve hayvanlara püskürterek atıyor. Sivrisinekler çoklukla koyunların burun kenarlarına kurtçuklarını bırakıyor. O kurtçuklar da ilerleyerek hayvanların beynine yerleşiyor. Bu durum hayvanlarda dengesizlik oluşturuyor. Kendim de köylü çocuğuyum, biliyorum. Koyunlar sıcak olduğunda birbirinin gerisine saklanır. Halk içinde bu durum hayvanların güneşten başının şişmesi olarak yorumlanır. Aslında o denli değil. Hayvanlar bu durumun farkına varır. Oestrus Ovis’ler öğlen sıcağında epeyce faal oluyor. Yumurtalarını da genelde öğlen sıcağında bırakıyor” ayrıntılarını paylaştı.
İstanbul üzere büyük kentlerde yaşayan bireylerde de oftalmomiyazis görülebileceğine dikkat çeken Erdal Polat, “Oftalmomiyaz, göz yahut yörünge dokularının sinek larvaları ile istilasıdır. Oestrus Ovis’in ana konakçıları koyun ve keçi olduğundan, bu durum daha fazlaca kırsal alanlarda yaşayan şahıslarda ve bu alanlarda çalışan veteriner doktorlarda görülüyor. Ancak literatürde toplumun farklı sınıflarından fazlaca sayıda olgu bulunuyor. Örneğin, 18 yaşında İstanbul’da yaşayan ve hayvanlarla temas hikayesi olmayan bir hastamız vardı” biçiminde konuştu.
‘KÖRLÜĞE niye OLUYORLAR’
Oestrus Ovis’in Myiasis denen kurtçukları olduğunu ve bu kurtçukların bedene yerleşerek orada çoğaldığını anlatan Dr. Erdal Polat, “Bu sivrisinekler vakit zaman insan gözüne de kurtçuklarını atabiliyor. Şayet tedbir alınmayıp gerekli tedavi yapılmazsa körlüğe niye olabiliyor. İstanbul’da da karşılaştığımız o çeşit olaylar vardı. Sivrisineğin kurduna maruz kalan bireyler çabucak göz hekimine gitmeli. Oestrus Ovis’in popülasyonunda artış olduğunu söyleyebilirim. Son senelerda 150’nin üzerinde hadiseye rastlandı” açıklamasını yaptı.
‘ÖĞLE SAATLERİNDE GÖZLÜK TAKILMALI’
Sivrisineklerin yumurtalarını göze püskürttükleri an kurtçukların dokunun içine daldığını anlatan Dr. Erdal Polat, “Enfekte gözlerde kızarıklık, kaşıntı, fazlaca sulu bir akıntı, yanma hissi ve ağrı vardır. Gözdeki kurtçuklar büyüteçle bakıldığında bile rahatlıkla görülebilir. Yaklaşık 2-3 milimetre uzunluğunda olurlar. Beşerler bu sineklerin ağır olduğu öğlen saatlerine dikkat etmeli. En âlâ gözlük takanlar korunuyor. Sivrisineklerden korunmak için gözlük takmak haricinde öbür bir prosedür bulunmuyor” biçiminde görüş paylaştı.