Survivor
Member
Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Vefatının akabinde ortaya atılan spekülasyonların gerisi arkası kesilmeyen ve en hayli merak uyandıran isimlerden biri de Michael Jackson. Hatta bu çarpıcı tezlerden biri de yıllar evvel müzikçinin en yakın dostu ve çocuklarının vaftiz babalığını yapan Mark Lester’dan gelmişti.
ÇOCUKLARIN BİYOLOJİK BABASI MI?
Lester, Micheal Jackson’ın hayatını kaybettiği 2009 yılında Jackson’ın kızı Paris’in biyolojik babası olduğunu tez etti. 1968 yılında Oscar ödüllü ‘Oliver’ sinemasının çocuk yıldızı olarak ünlenen Mark Lester, Jackson’ın 1999’da kendisinden spermlerini bağışlamasını istediğini ve onun da bunu severek kabul ettiğini de ekledi. İddialarına bakılırsa ünlü yıldız aseksüeldi ve Paris’in annesi Debbie Rowe kendi spermleriyle gebe kalarak Paris’i doğurmuştu. Jackson’ın çocuklarının vaftiz babası olan Lester, çocukları görmesinin engellenmesi üzerine bu durumu kamuoyu ile paylaşmak istediğini, babalık testi yaptırarak argümanını kanıtlamaya hazır olduğunu söylemişti. Mark Lester’ın biyolojik dört çocuğunun Jackson’ın üç çocuğuna benzetilmesi de bu savları kuvvetlendirdi.
Mark Lester ve Paris Jackson
YAKIN ARKADAŞLARINDAN SPERM BAĞIŞLAMALARINI İSTEDİ
Ancak söylenenler sırf bunlarla da sonlu kalmadı. Mark Lester, pop müziğinin hükümdarı Michael Jackson’ın büyük oğlu Prince’in biyolojik babasının Marlon Brando olabileceğini de öne sürdü. Argümanına nazaran Michael Jackson ortalarında Marlon Brando’nun da bulunduğu bir küme ünlü isimden sperm bağışında bulunmalarını istemişti. Lester, “Michael bütün yakın arkadaşlarından Uri’den Corey’e, Marlon’dan Macaulay’a kadar sperm bağışlamalarını rica etti. ‘Evde Tek Başına’ serisiyle ünlenen Macaulay Culkin’in yaşı küçük bulunmasına karşın onu da mümkün bağışçılardan gördü” diye deklare etti.
Mark Lester babalık tezinde bulunduktan daha sonra, Jackson’ın eski avukatı Brian Oxman, Jackson’ın çocuklarının gerçek babası olduğunu söyleyerek bunu reddetti. Oxman, “Michael’dan her vakit duyduğum şey, bu çocukların babasının Michael olduğuydu ve ben Michael’a inanıyorum” savunmasını yaptı.
Prince Jackson ve Marlon Brando
‘DÜŞÜK BİR İHTİMAL’
Ancak geçtiğimiz günlerde Mark Lester yıllar evvel ortaya attığı savları yerle bir eden bir açıklamayla ortaya çıktı. Michael Jackson’ın çocuklarının gerçek babası olduğunu sav eden aktör, artık bunun fazlaca düşük bir ihtimal olduğuna inandığını deklare etti! Verdiği bir demeçte Jackson’ın çocuklarının biyolojik babası olup olmadığı sorusuna, “Bütün bu savlar bu biçimde için büyük bir ihtimaldi lakin ben artık bu biçimde bir şey olduğunu düşünmüyorum” diyerek yanıt verdi. Ayrıyeten vaftiz çocuklarını özlediğini de ekledi.
“Onlarla ne yazık ki yıllardır konuşmadım. Evvelce Michael’la epey vakit geçirdik. Çocukları ve benim çocuklarım epeyce yakındı. Bu yüzden çocuklarımın onlarla bağlantı kurmaya devam etmesi çok hoş olurdu” tabirlerini kullanan Lester, “Amerika’da kendi hayatlarını yaşıyorlar. Onları tekrar görmeyi epeyce isterim. Sempatik çocuklardı” dedi.
Micheal Jackson’ın epey tanınmış bir pop yıldızı olduğunu lakin kendisinin onu yalnızca bir arkadaş olarak gördüğünün de altını çizen Lester, “Müziği bana hitap etmiyordu. Yalnızca radyoda çaldığında dinlerdim. Bence o, tüm vakit içinderın en uygun müzik yazarı” diye konuştu.
ÇOCUKLARIN BİYOLOJİK BABASI MI?
Lester, Micheal Jackson’ın hayatını kaybettiği 2009 yılında Jackson’ın kızı Paris’in biyolojik babası olduğunu tez etti. 1968 yılında Oscar ödüllü ‘Oliver’ sinemasının çocuk yıldızı olarak ünlenen Mark Lester, Jackson’ın 1999’da kendisinden spermlerini bağışlamasını istediğini ve onun da bunu severek kabul ettiğini de ekledi. İddialarına bakılırsa ünlü yıldız aseksüeldi ve Paris’in annesi Debbie Rowe kendi spermleriyle gebe kalarak Paris’i doğurmuştu. Jackson’ın çocuklarının vaftiz babası olan Lester, çocukları görmesinin engellenmesi üzerine bu durumu kamuoyu ile paylaşmak istediğini, babalık testi yaptırarak argümanını kanıtlamaya hazır olduğunu söylemişti. Mark Lester’ın biyolojik dört çocuğunun Jackson’ın üç çocuğuna benzetilmesi de bu savları kuvvetlendirdi.
Mark Lester ve Paris Jackson
YAKIN ARKADAŞLARINDAN SPERM BAĞIŞLAMALARINI İSTEDİ
Ancak söylenenler sırf bunlarla da sonlu kalmadı. Mark Lester, pop müziğinin hükümdarı Michael Jackson’ın büyük oğlu Prince’in biyolojik babasının Marlon Brando olabileceğini de öne sürdü. Argümanına nazaran Michael Jackson ortalarında Marlon Brando’nun da bulunduğu bir küme ünlü isimden sperm bağışında bulunmalarını istemişti. Lester, “Michael bütün yakın arkadaşlarından Uri’den Corey’e, Marlon’dan Macaulay’a kadar sperm bağışlamalarını rica etti. ‘Evde Tek Başına’ serisiyle ünlenen Macaulay Culkin’in yaşı küçük bulunmasına karşın onu da mümkün bağışçılardan gördü” diye deklare etti.
Mark Lester babalık tezinde bulunduktan daha sonra, Jackson’ın eski avukatı Brian Oxman, Jackson’ın çocuklarının gerçek babası olduğunu söyleyerek bunu reddetti. Oxman, “Michael’dan her vakit duyduğum şey, bu çocukların babasının Michael olduğuydu ve ben Michael’a inanıyorum” savunmasını yaptı.
Prince Jackson ve Marlon Brando
‘DÜŞÜK BİR İHTİMAL’
Ancak geçtiğimiz günlerde Mark Lester yıllar evvel ortaya attığı savları yerle bir eden bir açıklamayla ortaya çıktı. Michael Jackson’ın çocuklarının gerçek babası olduğunu sav eden aktör, artık bunun fazlaca düşük bir ihtimal olduğuna inandığını deklare etti! Verdiği bir demeçte Jackson’ın çocuklarının biyolojik babası olup olmadığı sorusuna, “Bütün bu savlar bu biçimde için büyük bir ihtimaldi lakin ben artık bu biçimde bir şey olduğunu düşünmüyorum” diyerek yanıt verdi. Ayrıyeten vaftiz çocuklarını özlediğini de ekledi.
“Onlarla ne yazık ki yıllardır konuşmadım. Evvelce Michael’la epey vakit geçirdik. Çocukları ve benim çocuklarım epeyce yakındı. Bu yüzden çocuklarımın onlarla bağlantı kurmaya devam etmesi çok hoş olurdu” tabirlerini kullanan Lester, “Amerika’da kendi hayatlarını yaşıyorlar. Onları tekrar görmeyi epeyce isterim. Sempatik çocuklardı” dedi.
Micheal Jackson’ın epey tanınmış bir pop yıldızı olduğunu lakin kendisinin onu yalnızca bir arkadaş olarak gördüğünün de altını çizen Lester, “Müziği bana hitap etmiyordu. Yalnızca radyoda çaldığında dinlerdim. Bence o, tüm vakit içinderın en uygun müzik yazarı” diye konuştu.