İran’da konutta kedi ve köpek bakımı yasaklanıyor İran Meclisi, “tehlikeli ve ziyanlı hayvanlara karşı kamu hukukunu muhafaza planı” ismiyle timsah, yılan, kertenkele, fare, maymun, kaplumbağa, tavşan, kedi ve köpek üzere hayvanların ithalatı, nakli, alınması, satılması ve konutta bakılmasını yasaklayan bir tasarı hazırladı.
İran’da hayvanseverler konutta kedi ve köpek bakımını yasaklayan yasa tasarısına reaksiyon gösterirken tasarının yasalaşması halinde, muhalif davrananlara 26 milyon tümenden (12 bin TL) 100 milyon tümene kadar (46 bin TL) para cezası verilebilecek.
Tasarıda biroldukça hayvan ismi geçse de asıl olarak kedi ve köpek besleyenleri gaye alması bekleniyor.
Müsaade almaları gerekecek
Kızılay, silahlı kuvvetler, polis teşkilatı, araştırma merkezleri ve devletin ilgili kurumları tasarıdan istisna tutulurken, köy, yayla ve kırsal bölümlerde de yasak uygulanmayacak. Ayrıyeten kentlerde hayvan bulundurmak isteyen şirketler ya da vatandaşlar, ilgili kurumlardan müsaade talep edebilecek.
İranlı toplumsal medya kullanıcıları tasarıya “ülkenin daha değerli problemleri olduğu” nedeni öne sürülerek tenkitte bulunurken hayvanseverler de reaksiyonlarını gizlemiyor.
‘Bildiğimizi okuruz’
Konutunda köpek besleyen Tahranlı Mahmud Sabiti, geçmişte Çarşamba Suri ve başka klâsik bayramların yasaklanması üzere bir dizi teşebbüs olduğunu lakin bunların sonuçsuz kaldığını hatırlatarak, “Bununla ilgili genel bir kabul olacağını sanmıyorum. Yasalaşsa ve uygulansa da köpeğe bakmaya devam ederiz. Yasak olsa da biz kendi bildiğimizi yaparız. Gerekirse öteki bir ülkeye ya da köye gidip bakarım” dedi.
Köpeklerin fazlaca eski vakitten bu yana insan dostu olduğunu ve Kur’an-ı Kerim’de de Ashab-ı Kehf’in bekçisi olarak geçtiğini söyleyen Sabiti, “Bunu yapanlar birtakım radikal milletvekilleridir. Bunların problemi köpek değil. Bu aşırıcı milletvekilleri her şeyle sorunlular. Bunlar kendi menfaatlerinin peşindedir. Şayet bunlar hayvan yemi alanında çalışmış olsaydı köpek yeryüzünün en pahalı varlığı olurdu. Bu her problemde ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
Buna emsal yasakların daha evvel de uygulanmak istendiğini aktaran Sabiti, ceza verilmesi halinde de köpeğinden vazgeçmeyeceğini lisana getirdi.
‘Uygulanamaz’
Köpek besleyen Azita Nazimi ise birtakım hayvanların çevreyi kirlettiğini ve sahiplerinin bu hususta özensiz davranmasının halkı rahatsız ettiğini söylemiş oldu.
Tasarının üzerinde ayrıntılı düşünülmesini isteyen Nazimi, “Bu tasarıyı yasalaştırıp uygulasalar, ailenin bir ferdini elimden almış üzere olurlar. Ben bir arada uyuyor ve yemek yiyorum. Şimdiye kadar hiç bir hastalık kapmadım. Benden almak isteseler bırakmam. Ayrılamam mutlaka. Mevcut tasarının uygulanabilir bir istikameti yok” diye konuştu.
İran’da hayvanseverler konutta kedi ve köpek bakımını yasaklayan yasa tasarısına reaksiyon gösterirken tasarının yasalaşması halinde, muhalif davrananlara 26 milyon tümenden (12 bin TL) 100 milyon tümene kadar (46 bin TL) para cezası verilebilecek.
Tasarıda biroldukça hayvan ismi geçse de asıl olarak kedi ve köpek besleyenleri gaye alması bekleniyor.
Müsaade almaları gerekecek
Kızılay, silahlı kuvvetler, polis teşkilatı, araştırma merkezleri ve devletin ilgili kurumları tasarıdan istisna tutulurken, köy, yayla ve kırsal bölümlerde de yasak uygulanmayacak. Ayrıyeten kentlerde hayvan bulundurmak isteyen şirketler ya da vatandaşlar, ilgili kurumlardan müsaade talep edebilecek.
İranlı toplumsal medya kullanıcıları tasarıya “ülkenin daha değerli problemleri olduğu” nedeni öne sürülerek tenkitte bulunurken hayvanseverler de reaksiyonlarını gizlemiyor.
‘Bildiğimizi okuruz’
Konutunda köpek besleyen Tahranlı Mahmud Sabiti, geçmişte Çarşamba Suri ve başka klâsik bayramların yasaklanması üzere bir dizi teşebbüs olduğunu lakin bunların sonuçsuz kaldığını hatırlatarak, “Bununla ilgili genel bir kabul olacağını sanmıyorum. Yasalaşsa ve uygulansa da köpeğe bakmaya devam ederiz. Yasak olsa da biz kendi bildiğimizi yaparız. Gerekirse öteki bir ülkeye ya da köye gidip bakarım” dedi.
Köpeklerin fazlaca eski vakitten bu yana insan dostu olduğunu ve Kur’an-ı Kerim’de de Ashab-ı Kehf’in bekçisi olarak geçtiğini söyleyen Sabiti, “Bunu yapanlar birtakım radikal milletvekilleridir. Bunların problemi köpek değil. Bu aşırıcı milletvekilleri her şeyle sorunlular. Bunlar kendi menfaatlerinin peşindedir. Şayet bunlar hayvan yemi alanında çalışmış olsaydı köpek yeryüzünün en pahalı varlığı olurdu. Bu her problemde ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
Buna emsal yasakların daha evvel de uygulanmak istendiğini aktaran Sabiti, ceza verilmesi halinde de köpeğinden vazgeçmeyeceğini lisana getirdi.
‘Uygulanamaz’
Köpek besleyen Azita Nazimi ise birtakım hayvanların çevreyi kirlettiğini ve sahiplerinin bu hususta özensiz davranmasının halkı rahatsız ettiğini söylemiş oldu.
Tasarının üzerinde ayrıntılı düşünülmesini isteyen Nazimi, “Bu tasarıyı yasalaştırıp uygulasalar, ailenin bir ferdini elimden almış üzere olurlar. Ben bir arada uyuyor ve yemek yiyorum. Şimdiye kadar hiç bir hastalık kapmadım. Benden almak isteseler bırakmam. Ayrılamam mutlaka. Mevcut tasarının uygulanabilir bir istikameti yok” diye konuştu.