Survivor
Member
Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Tayland’ın güneydoğu kıyısındaki Kuzey Sentinel Adası, yabancılarla rastgele bir teması reddeden ve oraya inmeye çalışan herkese şiddetle saldıran bir ‘taş devri’ kabilesine mesken sahipliği yapıyor. Yaklaşık 70 yıldır kendilerini dış dünyadan soyutlayan bu kabile çok değişik bir geçmişe sahip. Sayılarının 200’den az olduğu düşünülen adanın sakinleri, rastgele bir geminin karaya çıkmasına müsaade vermeyi reddediyor ve onları ok yağmuruna tutuyor. Sentinellerin dünyada kalan son Neolitik öncesi kabile olduğuna inanılıyor. Adanın etrafındaki yaklaşık 9 km’lik yasak bölge ise Hint donanması tarafınca korunuyor ve dışarıdan hiç kimsenin adaya inmesine müsaade verilmiyor.
CESETLERİ KIYIYA KAZIĞA BAĞLAYIP ÇAKTILAR
Ada sakinlerinin bu makus şöhreti, iki balıkçı botlarında uyurken adaya sürüklenip kabile tarafınca öldürüldüğünde güzelce büyüdü. Bu şanssız bireylerden ikisi balıkçılık yapan 48 yaşındaki Sunder Raj ve 52 yaşındaki Pandit Tiwari’ydi. 2006 yılında botlarında uyuyakalıp adaya sürüklendikleri için yerli kabile halkı tarafınca akına uğradılar ve öldürüldüler.
Balıkçıların kabile tarafınca öldürüldüğü gün yüzüne çıktığında, cesetlerinin kavrulup adalılar tarafınca yenildiği düşünüldü. Lakin epeyce kısa bir süre daha sonra balıkçıların cesetleri, denize bakan bambu kazıklara oturtulmuş olarak bulundu. Okçuların helikoptere saldırmasından dolayı ise cesetleri kurtarma uğraşlarından vazgeçildi.
Kendisini bir ‘maceracı’ olarak tanımlayan misyoner John Allen Chau, Kuzey Sentinel Adası’na müsaadesiz girerek kabileyi Hristiyan yapmayı amaçladı. Chau mecmuasında, “Onları bu derece savunmacı ve düşman kılan nedir?” diye yazmıştı ve adaya gitmeye karar verdi. Hristiyan misyoner John Allen Chau, 2018’de adaya yasa dışı yollardan gitti ve kabile tarafınca öldürüldü. Raporlara nazaran, ona atılan birinci ok cebindeki bir İncil’e çarptı lakin adaya yaklaşmaya devam ettiğinde adalılar tarafınca vahşice öldürüldü. 17 Kasım 2018’de balıkçılar kıyıya yanaştığında kabilenin bir bedeni sürüklediğini ve onu kıyıya gömdüğünü gördüler. Giysilerden ve bedenin siluetinden bu kişinin Chau olduğu kararına varıldı. Chau’nun mevti resmi olarak bir cinayet davası olsa da polis, misyonerin cesedini almanın imkânsız olabileceğini ve korunan kabileye karşı hiç bir suçlama yapılmayacağını söylemişti.
HAVADAN İNİP ADAYI ATEŞE VERMEYİ DÜŞÜNDÜLER
Bütün bu yaşananların bir kararı olarak Nisan 2021’de bir küme Facebook kullanıcısı, ‘intikam alma vakti’nin geldiğine karar verdi. Ada sakinlerinin saldırgan tavırları bu kümesi harekete geçirdi. ‘Kuzey Sentinel Adası’nı Yok Et’ ismi verilen Facebook kümesi, onları nasıl yok edeceklerine dair detaylı planlar hazırladı. Adaya inmedilk evvel hangi aşılara gereksinim duyabileceklerini tartıştılar ve “Başlangıçtaki planım adaya havadan inmek ve etraftaki her şeyi yakmak için alev makinesi kullanmak” üzere paylaşımlarda bulundular. New Jersey’li bir öğrenci olan Ulysses Rodriguez, Facebook’taki kümede şunları yazdı:
“Planlarımızın devamına gelince, paraya gereksinimimiz var. Bu açık bir gerçek. Tüm uygun üyelerimizi oraya götürecek paramız yoksa Andaman Adası’ndaki Port Blair’de üs kurmamızın hiç bir yolu yok demektir. İster hava yoluyla ister deniz yoluyla olsun alabileceğimiz kadar fazlaca beşere gereksinimimiz var. “
Bazı üyeler ise bu tuhaf proje hakkında bilgi almak için kümeye katılmıştı. Kimileri, Sentinelese’ye yönelik şiddetli tehditleri içeren bu kümesi Facebook yöneticilerine şikâyet etti. Şikâyetlerinde “Görünüşe nazaran Facebook, dünyayla temassız yerli halka karşı soykırımı savunmanın nefret dolu yahut şiddet içeren bir konuşma olarak sayılmadığını düşünüyor” diye yazdılar. Facebook kümesi, tenkit dalgasının akabinde kendisini ‘Love Sentinel Island’ (Sentinel Adası’na Aşk) sayfası olarak bir daha isimlendirdi. Grup yöneticileri ise Sentineller’i yok etmekle ilgili latife yaptıkları konusunda hâlâ ısrar ediyorlar.
CESETLERİ KIYIYA KAZIĞA BAĞLAYIP ÇAKTILAR
Ada sakinlerinin bu makus şöhreti, iki balıkçı botlarında uyurken adaya sürüklenip kabile tarafınca öldürüldüğünde güzelce büyüdü. Bu şanssız bireylerden ikisi balıkçılık yapan 48 yaşındaki Sunder Raj ve 52 yaşındaki Pandit Tiwari’ydi. 2006 yılında botlarında uyuyakalıp adaya sürüklendikleri için yerli kabile halkı tarafınca akına uğradılar ve öldürüldüler.
Balıkçıların kabile tarafınca öldürüldüğü gün yüzüne çıktığında, cesetlerinin kavrulup adalılar tarafınca yenildiği düşünüldü. Lakin epeyce kısa bir süre daha sonra balıkçıların cesetleri, denize bakan bambu kazıklara oturtulmuş olarak bulundu. Okçuların helikoptere saldırmasından dolayı ise cesetleri kurtarma uğraşlarından vazgeçildi.
Kendisini bir ‘maceracı’ olarak tanımlayan misyoner John Allen Chau, Kuzey Sentinel Adası’na müsaadesiz girerek kabileyi Hristiyan yapmayı amaçladı. Chau mecmuasında, “Onları bu derece savunmacı ve düşman kılan nedir?” diye yazmıştı ve adaya gitmeye karar verdi. Hristiyan misyoner John Allen Chau, 2018’de adaya yasa dışı yollardan gitti ve kabile tarafınca öldürüldü. Raporlara nazaran, ona atılan birinci ok cebindeki bir İncil’e çarptı lakin adaya yaklaşmaya devam ettiğinde adalılar tarafınca vahşice öldürüldü. 17 Kasım 2018’de balıkçılar kıyıya yanaştığında kabilenin bir bedeni sürüklediğini ve onu kıyıya gömdüğünü gördüler. Giysilerden ve bedenin siluetinden bu kişinin Chau olduğu kararına varıldı. Chau’nun mevti resmi olarak bir cinayet davası olsa da polis, misyonerin cesedini almanın imkânsız olabileceğini ve korunan kabileye karşı hiç bir suçlama yapılmayacağını söylemişti.
HAVADAN İNİP ADAYI ATEŞE VERMEYİ DÜŞÜNDÜLER
Bütün bu yaşananların bir kararı olarak Nisan 2021’de bir küme Facebook kullanıcısı, ‘intikam alma vakti’nin geldiğine karar verdi. Ada sakinlerinin saldırgan tavırları bu kümesi harekete geçirdi. ‘Kuzey Sentinel Adası’nı Yok Et’ ismi verilen Facebook kümesi, onları nasıl yok edeceklerine dair detaylı planlar hazırladı. Adaya inmedilk evvel hangi aşılara gereksinim duyabileceklerini tartıştılar ve “Başlangıçtaki planım adaya havadan inmek ve etraftaki her şeyi yakmak için alev makinesi kullanmak” üzere paylaşımlarda bulundular. New Jersey’li bir öğrenci olan Ulysses Rodriguez, Facebook’taki kümede şunları yazdı:
“Planlarımızın devamına gelince, paraya gereksinimimiz var. Bu açık bir gerçek. Tüm uygun üyelerimizi oraya götürecek paramız yoksa Andaman Adası’ndaki Port Blair’de üs kurmamızın hiç bir yolu yok demektir. İster hava yoluyla ister deniz yoluyla olsun alabileceğimiz kadar fazlaca beşere gereksinimimiz var. “
Bazı üyeler ise bu tuhaf proje hakkında bilgi almak için kümeye katılmıştı. Kimileri, Sentinelese’ye yönelik şiddetli tehditleri içeren bu kümesi Facebook yöneticilerine şikâyet etti. Şikâyetlerinde “Görünüşe nazaran Facebook, dünyayla temassız yerli halka karşı soykırımı savunmanın nefret dolu yahut şiddet içeren bir konuşma olarak sayılmadığını düşünüyor” diye yazdılar. Facebook kümesi, tenkit dalgasının akabinde kendisini ‘Love Sentinel Island’ (Sentinel Adası’na Aşk) sayfası olarak bir daha isimlendirdi. Grup yöneticileri ise Sentineller’i yok etmekle ilgili latife yaptıkları konusunda hâlâ ısrar ediyorlar.