Ana bilim nasıl yazılır ?

Deniz

Global Mod
Global Mod
Ana Bilim Dalı Seçimi: Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Bakış Açıları

İleriye dönük kariyer planları yaparken, ana bilim dalı seçimi, pek çok öğrencinin karşılaştığı önemli bir karardır. Ancak, bu karar yalnızca bireysel bir tercih olmanın ötesinde, toplumsal ve kültürel faktörlerden de etkilenmektedir. Erkeklerin ve kadınların ana bilim dalı seçimi üzerindeki bakış açıları ise farklılık göstermektedir. Bu yazı, erkek ve kadınların ana bilim dalı seçiminde nasıl farklı yaklaşımlar sergilediklerini, hangi faktörlerin bu tercihleri şekillendirdiğini ele alacak ve konuya dair karşılaştırmalı bir analiz sunacaktır. Gelin, bu önemli konuyu hep birlikte tartışalım.

Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı

Erkeklerin ana bilim dalı seçimi konusunda daha çok mantıklı ve veri odaklı bir yaklaşım sergilediği gözlemlenmektedir. Erkeklerin, kariyerlerine dair alacakları kararlarda, genellikle ekonomik kazanç, istihdam olanakları ve mesleki başarı gibi somut verileri ön planda tuttukları söylenebilir. İstatistikler, erkeklerin mühendislik, bilgisayar bilimleri gibi daha teknik ve kazançlı alanları tercih etme eğiliminde olduklarını göstermektedir. Bu tercihler, genellikle yüksek maaşlar ve güçlü kariyer perspektifleri gibi dışsal motivasyonlara dayanmaktadır.

2019’da yapılan bir araştırma, erkeklerin STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında yoğunlaştığını, bunun da onları daha çok teknik ve mühendislik alanlarına yönlendirdiğini ortaya koymuştur (National Science Foundation, 2019). Ayrıca, erkekler için iş güvencesi ve kariyerin ilerleme potansiyeli, ana bilim dalı seçiminde önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin, bir mühendislik diplomasının sağladığı yüksek maaşlar ve iş güvencesi, erkeklerin bu alanda yoğunlaşmalarının sebepleri arasında yer almaktadır.

Veri odaklı bir yaklaşım sergileyen erkeklerin, ana bilim dalı seçiminde toplumsal normlardan daha az etkilendikleri söylenebilir. Erkekler, bu alandaki kararlarını daha çok bireysel becerilerine ve iş dünyasında karşılaşacakları fırsatlara göre şekillendirmektedir.

Kadınların Duygusal ve Toplumsal Etkilere Dayalı Yaklaşımı

Kadınların ana bilim dalı seçiminde ise daha duygusal ve toplumsal etkilere dayalı bir yaklaşım benimsendiği görülmektedir. Kadınların, kararlarını toplumsal roller ve beklentiler doğrultusunda şekillendirme eğiliminde oldukları sıklıkla gözlemlenmektedir. Bu da, kadınların sağlık bilimleri, sosyal bilimler gibi insan odaklı alanlara daha fazla yönelmelerine sebep olmaktadır. Toplumsal olarak, kadınlardan genellikle “yardımsever” ya da “şefkatli” olmaları beklenir ve bu da meslek seçimlerinde etkili olabilir.

Kadınların ana bilim dalı seçiminde toplumsal cinsiyet rollerinden etkilenmeleri, aynı zamanda eğitimde de kendini gösteriyor. 2020’de yapılan bir araştırma, kadınların çoğunlukla sosyal hizmetler, hemşirelik gibi “bakım” gerektiren alanları tercih ettiğini ortaya koymuştur (OECD, 2020). Bu, kadınların toplumda kendilerine yüklenen roller doğrultusunda seçim yapmalarını yansıtan bir durumdur. Kadınlar için eğitim, sadece mesleki bir araç olmanın ötesinde, toplumsal değerlerle uyumlu bir yaşam sürme amacını taşır.

Toplumsal etkiler, aynı zamanda kadınların ana bilim dalı seçiminde güdülen duygusal faktörlerle de birleşir. Kadınlar, daha çok başkalarına yardım etme ve topluma faydalı olma gibi duygusal hedeflere dayalı bir kariyer planlaması yapma eğilimindedirler. Bu durum, kadınların sağlık bilimleri, psikoloji ve eğitim gibi alanlarda yoğunlaşmalarına neden olmaktadır.

Farklı Deneyimler ve Toplumsal Faktörlerin Etkisi

Her iki cinsiyetin de ana bilim dalı seçiminde toplumsal ve duygusal faktörlerin yanı sıra bireysel deneyimleri de önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin, bazı erkekler daha empatik ve toplumsal etkilere duyarlı olabiliyor, bu da onları sosyal bilimler ya da psikoloji gibi alanlara yönlendirebiliyor. Benzer şekilde, kadınlar da bazı durumlarda daha “pratik” ve veri odaklı bir yaklaşım benimseyerek mühendislik ya da teknoloji gibi alanlara adım atabiliyorlar.

Son yıllarda kadınların STEM alanlarındaki temsilinin artması, bu alandaki toplumsal normların değiştiğini ve kadınların daha fazla veri odaklı alanlara yönelmeye başladığını gösteriyor. 2021’deki bir çalışmaya göre, kadınların STEM alanlarına olan ilgisi %25 oranında artmış ve bu artış, toplumda kadınların teknoloji ve mühendislik gibi daha “erkeksi” alanlara yönelik ilgilerinin arttığını göstermektedir (World Economic Forum, 2021).

Bu durumu gözlemlemek, toplumsal değişimin, bireylerin meslek seçimleri üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu anlamamıza yardımcı olmaktadır. Kadınların ana bilim dalı seçiminde artık daha fazla seçenekleri olduğu ve bu seçeneklerin daha geniş bir yelpazeye yayıldığı görülmektedir.

Sonuç ve Tartışma

Erkekler ve kadınlar arasındaki ana bilim dalı seçimindeki farklar, yalnızca toplumsal cinsiyet rollerine değil, aynı zamanda bireysel tercihlere, deneyimlere ve toplumsal değişimlere de dayanıyor. Erkekler daha çok iş güvencesi ve finansal kazanç gibi somut faktörlere dayalı seçimler yaparken, kadınlar daha duygusal ve toplumsal etkilerle şekillenen meslekleri tercih ediyor. Ancak bu farklar, toplumsal normların değişmesiyle giderek daha da daralıyor.

Bu konuyu nasıl görüyorsunuz? Toplumsal cinsiyetin meslek seçimleri üzerindeki etkileri hakkında daha fazla ne düşünüyoruz? Erkeklerin ve kadınların farklı alanlara yönelmelerinin toplumsal ve kültürel bir yansıma mı yoksa bireysel tercihlerle mi daha fazla ilgili olduğunu düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşın.
 
Üst