Survivor
Member
Saç boyamak, günümüzde şimdi her insanın başvurduğu bir süreç. Ancak mevcut saç rengini değiştirmek ya da çıkan beyazları kapatmak için yapılan saç boyama birtakım bireylerde beklenmedik tepkilere yol açabiliyor, tıpkı Güney Afrika’da yaşayan 20 yaşındaki garson Jordan Blignaut’un başına gelenler üzere. Mevtten döndüğü anları geçtiğimiz günlerde toplumsal medya hesabından paylaştığından beri Jordan’a ileti yağıyor.
Genç bayan bundan bir yıl evvel önce saç renginde değişiklik yapmak için heyecanla kuaförün yolunu tuttu. Düşündüğü tek şey sarı saçlarının kahverengiye döndükten daha sonraki manzarasıydı. Kuaför koltuğuna oturan Jordan boyama sürecinden 4 saat daha sonra saç derisinde bir yanma ve kızarıklık hissetti. Bu noktada canı epeyce yanan ve çektiği ağrıya dayanamayan genç bayan kaşıntı ve kızarıklığa yüzündeki şişlikler de eşlik etmeye başlayınca soluğu hastanede aldı. İş o denli bir boyuta gelmişti ki yüzündeki şişlik ve acı sebebiyle yemek yiyemiyor, bir şey içemiyor ve hatta nefes dahi alamıyordu. Daha evvel de 2 kere sarışın olmak için saçını boyatan ve hiç bir problemle karşılaşmayan Jordan hastaneye kaldırılırken yaşadığı kaygıyı ise, “Kız kardeşlerim ve ben hakikaten hayli yakınız ve onlar çabucak hemen epey genç. Bu yüzden ölmek üzere olduğumu düşünmek, büyüdüklerini ve hayatlarının geri kalanında onların yanlarında olup olmayacağını bilememek beni epey korkuttu. Yürüyemiyor, yatamıyor, oturamıyor özetlemek gerekirsesı hiç bir şey yapamıyordum. Vefata bu kadar yakın olmak bende fecî bir duygusallık yarattı. Kimsenin benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum” sözleriyle aktardı.
İYİLEŞMESİ GÜNLER SÜRDÜ
Hastanedeyken Jordan’a, dayanılmaz acısını hafifçeletmeye yardımcı olmak için epeyce sayıda antibiyotik verildi. Yarı baygın biçimde hastaneye kaldırılan genç bayanın ayrıyeten kalp ritmi daima denetim edildi ve nefes almasına yardımcı olması için de oksijen dayanağı sağlandı. hem de epey fazla ağrı kesici ilaç ve kortizon kullanmak zorunda da kaldı. “İçimdeki acıya hiç bir şey yardımcı olmadı ve hastaneye giderken çok utandım” diyen Jordan Blignaut, bir haftadan fazla nezaret altında kaldı. Lakin tüm bedenine yayılan şişliğin büsbütün inmesi 14 gün sürdü. Yaşadıklarını geride bırakmak istediği için olaydan beri kuaföre gitmeyen bahtsız bayan, şunları da ekledi:
“O kadar fazlaca travma yaşadım ki her şeyi ardımda bırakmak ve devam etmek istedim. Lakin artık geriye baktığımda yaşadıklarıma gülüp geçebiliyorum.”
‘HER BOYAMA ÖNCESİ TEST EDİN’
Saç boyasından kaynaklanan alerjilerin, saç derisinde ve boyanın temas ettiği bölgede kızarıklık, kaşıntı şikayetiyle bir arada tüm bedene dağılabilen alerjik tepkilere sebep olabileceğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Semra Akıntürk, “Reaksiyona sebep olan unsur boyaya rengini de veren parafenilendiamin unsuru. Boyama sürecine geçilmedilk evvel bir ölçü boya deriye uygulanarak verilen tepki denetim edilmeli. Daha evvel yapılan boyamalarda hiç alerjik tepki yaşamamış bir kişi daha sonrakilerde tepki verebileceğinden her boyama öncesi test yapılmalı. Boyanın ortasındaki unsurlar de kutusundaki açıklamalar kısmından kesinlikle denetim edilmeli” önerisinde bulundu.
Yaşanan tepkinin şahıstan bireye farklılık gösterdiğini, birtakım durumlarda uygulamadan daha sonrasında birtakım durumlarda ise uygulamadan 48 saat daha sonra ortaya çıkabildiğini lisana getiren Akıntürk, “Bazı durumlarda anafilaksi dediğimiz şiddetli alerjik tepki oluşur ki acil müdahale edilmesi gerekir. Anafilaksi müdahale edilmezse boğaz, lisan şişmesi, nefes almada zorluk, bayılma, mide bulantısı, kusma, üzere semptomlarla mevte bile sebep olabilir. Bu sebeple alerji riski yüksek şahıslar ‘yama testi’ olarak isimlendirilen dermatolojik testle bu unsurlara alerjisi olup olmadığını öğrenebilir” dedi.
‘TÜRKİYE’DE DE ÇOK KARŞILAŞILIYOR’
Sık sık boyama sürecine başvuranlarda yaşanan ağır temas sebebiyle daha fazla alerjene maruz kalındığına dikkat çeken Uzm. Dr. Semra Akıntürk, bu tıp bir olayla karşılaşıldığında yapılması gerekenleri de anlattı. “Boyanan saç çabucak yıkanmalı. Boyayla temas eden yerler de bu alerjik husustan arındırılmalı” diyen Akıntürk, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Alerji tedavisinde antialerjik kremler ve alerji önleyici, giderici tabletler var ise çabucak kullanılmalı. Alerji lokalize ise yani yaygın değilse krem-losyon-tablet tedavileri kâfi olacaktır. Türkiye’de de saç boyası sebebiyle hafifçeten ağıra birfazlaca alerjik tepki hadisesiyle karşılaşılıyor. Yapılacak testler ve uygun bir tedavi protokolüyle bu tabloların önüne geçmek mümkün.”
Genç bayan bundan bir yıl evvel önce saç renginde değişiklik yapmak için heyecanla kuaförün yolunu tuttu. Düşündüğü tek şey sarı saçlarının kahverengiye döndükten daha sonraki manzarasıydı. Kuaför koltuğuna oturan Jordan boyama sürecinden 4 saat daha sonra saç derisinde bir yanma ve kızarıklık hissetti. Bu noktada canı epeyce yanan ve çektiği ağrıya dayanamayan genç bayan kaşıntı ve kızarıklığa yüzündeki şişlikler de eşlik etmeye başlayınca soluğu hastanede aldı. İş o denli bir boyuta gelmişti ki yüzündeki şişlik ve acı sebebiyle yemek yiyemiyor, bir şey içemiyor ve hatta nefes dahi alamıyordu. Daha evvel de 2 kere sarışın olmak için saçını boyatan ve hiç bir problemle karşılaşmayan Jordan hastaneye kaldırılırken yaşadığı kaygıyı ise, “Kız kardeşlerim ve ben hakikaten hayli yakınız ve onlar çabucak hemen epey genç. Bu yüzden ölmek üzere olduğumu düşünmek, büyüdüklerini ve hayatlarının geri kalanında onların yanlarında olup olmayacağını bilememek beni epey korkuttu. Yürüyemiyor, yatamıyor, oturamıyor özetlemek gerekirsesı hiç bir şey yapamıyordum. Vefata bu kadar yakın olmak bende fecî bir duygusallık yarattı. Kimsenin benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum” sözleriyle aktardı.
İYİLEŞMESİ GÜNLER SÜRDÜ
Hastanedeyken Jordan’a, dayanılmaz acısını hafifçeletmeye yardımcı olmak için epeyce sayıda antibiyotik verildi. Yarı baygın biçimde hastaneye kaldırılan genç bayanın ayrıyeten kalp ritmi daima denetim edildi ve nefes almasına yardımcı olması için de oksijen dayanağı sağlandı. hem de epey fazla ağrı kesici ilaç ve kortizon kullanmak zorunda da kaldı. “İçimdeki acıya hiç bir şey yardımcı olmadı ve hastaneye giderken çok utandım” diyen Jordan Blignaut, bir haftadan fazla nezaret altında kaldı. Lakin tüm bedenine yayılan şişliğin büsbütün inmesi 14 gün sürdü. Yaşadıklarını geride bırakmak istediği için olaydan beri kuaföre gitmeyen bahtsız bayan, şunları da ekledi:
“O kadar fazlaca travma yaşadım ki her şeyi ardımda bırakmak ve devam etmek istedim. Lakin artık geriye baktığımda yaşadıklarıma gülüp geçebiliyorum.”
‘HER BOYAMA ÖNCESİ TEST EDİN’
Saç boyasından kaynaklanan alerjilerin, saç derisinde ve boyanın temas ettiği bölgede kızarıklık, kaşıntı şikayetiyle bir arada tüm bedene dağılabilen alerjik tepkilere sebep olabileceğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Semra Akıntürk, “Reaksiyona sebep olan unsur boyaya rengini de veren parafenilendiamin unsuru. Boyama sürecine geçilmedilk evvel bir ölçü boya deriye uygulanarak verilen tepki denetim edilmeli. Daha evvel yapılan boyamalarda hiç alerjik tepki yaşamamış bir kişi daha sonrakilerde tepki verebileceğinden her boyama öncesi test yapılmalı. Boyanın ortasındaki unsurlar de kutusundaki açıklamalar kısmından kesinlikle denetim edilmeli” önerisinde bulundu.
Yaşanan tepkinin şahıstan bireye farklılık gösterdiğini, birtakım durumlarda uygulamadan daha sonrasında birtakım durumlarda ise uygulamadan 48 saat daha sonra ortaya çıkabildiğini lisana getiren Akıntürk, “Bazı durumlarda anafilaksi dediğimiz şiddetli alerjik tepki oluşur ki acil müdahale edilmesi gerekir. Anafilaksi müdahale edilmezse boğaz, lisan şişmesi, nefes almada zorluk, bayılma, mide bulantısı, kusma, üzere semptomlarla mevte bile sebep olabilir. Bu sebeple alerji riski yüksek şahıslar ‘yama testi’ olarak isimlendirilen dermatolojik testle bu unsurlara alerjisi olup olmadığını öğrenebilir” dedi.
‘TÜRKİYE’DE DE ÇOK KARŞILAŞILIYOR’
Sık sık boyama sürecine başvuranlarda yaşanan ağır temas sebebiyle daha fazla alerjene maruz kalındığına dikkat çeken Uzm. Dr. Semra Akıntürk, bu tıp bir olayla karşılaşıldığında yapılması gerekenleri de anlattı. “Boyanan saç çabucak yıkanmalı. Boyayla temas eden yerler de bu alerjik husustan arındırılmalı” diyen Akıntürk, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Alerji tedavisinde antialerjik kremler ve alerji önleyici, giderici tabletler var ise çabucak kullanılmalı. Alerji lokalize ise yani yaygın değilse krem-losyon-tablet tedavileri kâfi olacaktır. Türkiye’de de saç boyası sebebiyle hafifçeten ağıra birfazlaca alerjik tepki hadisesiyle karşılaşılıyor. Yapılacak testler ve uygun bir tedavi protokolüyle bu tabloların önüne geçmek mümkün.”