WSJ: Putin B planına geçti, kuşatma taktiklerine dönüyor Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna karşı başlatmış olduğu savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. Savaş devam ederken Moskova’nın “hızlı bir zafer” elde edememesi bilhassa Batı medyasında Rusya’nın “yenildiği” ya da gücünün kalmadığı halinde yorumlanıyor.
ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’a (WSJ) konuşan Amerikalı yetkililere göre Moskova, Kiev’in alınmasının sadece günler sürmesini ve süratlice Ukrayna Devlet Lideri Vladimir Zelenski‘nin yerine Rusya yanlısı birisinin getirilmesini bekliyordu. Üç haftalık savaş sonunda bu amaçlar gerçekleşmeyince de Rusya Devlet Lideri taktik değiştirerek “B planına” geçti.
Biden idaresindeki üst seviye yetkililerden görüş aldığını bildiren gazete, Vladimir Putin idaresinin alandaki kilit noktaları ele geçirerek Kiev idaresini Rusya’yla Batı içinde tarafsız kalma taahhüdünü vermeye zorladığını bildirdi.
‘Kuşatma taktiklerine dönüyorlar’
Biden idaresinin şimdiki değerlendirmesine göre, Moskova artık Kırım ve Donbas bölgelerinin Rus toprakları olduğunu Kiev’e kabullendirmek ve bu bölgelerin Rusya topraklarıyla ilişkisini güçlendirmek için atılımlarını devam ettirecek.
Mariupol kentinin de Rusya’nın Kırım’a karadan bağlanan bir koridor kurmak için kuşatıldığı bildirildi. Askeri baskı da sürdürülerek Ukrayna kentleri bombardımanlarla gaye alınacak.
Amerikalı yetkililer, tüm bunlar işe yaramazsa Moskova’nın alanda tuttuğu toprakları bırakmayarak çatışmayı sürdüreceğini belirtti. İsmi açıklanmayan bu yöneticilerden biri, “Askeri değerlendirmelerimize göre kuşatma taktiklerine dönüyorlar” dedi.
Amerikalı yetkililer, Rus birliklerinin daha fazla muvaffakiyet elde etmesi halinde Moskova’nın amaç büyütebileceğini belirtirken, başşehir Kiev’in kuşatılarak alınmasının pek de kolay olmadığını da vurguladı.
‘B planı sivilleri maksat almak’
New York Times gazetesinin ünlü köşe muharrirlerinden Thomas L. Friedman‘ın kaleme aldığı yazısında ise Rusya’nın B Planı, Ukraynalı sivillere, apartmanlara, hastanelere, iş yerlerine ve hatta sığınaklara saldırarak Ukraynalıları konutlarından kaçmaya teşvik edip Ukrayna ortasında ve daha daha da kıymetlisi etraftaki NATO ülkelerinde dev bir mülteci krizi yaratmak.
ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’a (WSJ) konuşan Amerikalı yetkililere göre Moskova, Kiev’in alınmasının sadece günler sürmesini ve süratlice Ukrayna Devlet Lideri Vladimir Zelenski‘nin yerine Rusya yanlısı birisinin getirilmesini bekliyordu. Üç haftalık savaş sonunda bu amaçlar gerçekleşmeyince de Rusya Devlet Lideri taktik değiştirerek “B planına” geçti.
Biden idaresindeki üst seviye yetkililerden görüş aldığını bildiren gazete, Vladimir Putin idaresinin alandaki kilit noktaları ele geçirerek Kiev idaresini Rusya’yla Batı içinde tarafsız kalma taahhüdünü vermeye zorladığını bildirdi.
‘Kuşatma taktiklerine dönüyorlar’
Biden idaresinin şimdiki değerlendirmesine göre, Moskova artık Kırım ve Donbas bölgelerinin Rus toprakları olduğunu Kiev’e kabullendirmek ve bu bölgelerin Rusya topraklarıyla ilişkisini güçlendirmek için atılımlarını devam ettirecek.
Mariupol kentinin de Rusya’nın Kırım’a karadan bağlanan bir koridor kurmak için kuşatıldığı bildirildi. Askeri baskı da sürdürülerek Ukrayna kentleri bombardımanlarla gaye alınacak.
Amerikalı yetkililer, tüm bunlar işe yaramazsa Moskova’nın alanda tuttuğu toprakları bırakmayarak çatışmayı sürdüreceğini belirtti. İsmi açıklanmayan bu yöneticilerden biri, “Askeri değerlendirmelerimize göre kuşatma taktiklerine dönüyorlar” dedi.
Amerikalı yetkililer, Rus birliklerinin daha fazla muvaffakiyet elde etmesi halinde Moskova’nın amaç büyütebileceğini belirtirken, başşehir Kiev’in kuşatılarak alınmasının pek de kolay olmadığını da vurguladı.
‘B planı sivilleri maksat almak’
New York Times gazetesinin ünlü köşe muharrirlerinden Thomas L. Friedman‘ın kaleme aldığı yazısında ise Rusya’nın B Planı, Ukraynalı sivillere, apartmanlara, hastanelere, iş yerlerine ve hatta sığınaklara saldırarak Ukraynalıları konutlarından kaçmaya teşvik edip Ukrayna ortasında ve daha daha da kıymetlisi etraftaki NATO ülkelerinde dev bir mülteci krizi yaratmak.