Asian
Member
Bir CEO, şirketinde yaptığı işten çıkarmaların akabinde kamera önünde ağladığı bir selfie’yi LinkedIn’de yayınladı ve internette büyük bir tartışmaya da yol açmış oldu. Ohio merkezli, işletmeler ortası bir pazarlama ajansı olan Hypersocial’ı yöneten Braden Wallake, bu kareyi çarşamba günü paylaştı ve gönderi bu biçimdedan beri 6.700’den çok yorum ve yaklaşık 33.000 reaksiyon aldı.
Wallake, fotoğrafını şu sözlerle birlikte yayınladı: “Bu, paylaşacağım en savunmasız şey olacak. Bunu yayınlayıp yayınlamamak içinde gidip geldim. Birkaç çalışanımızı işten çıkarmak zorunda kaldık. LinkedIn’de son birkaç hafta ortasında hayli sayıda işten çıkarma gördüm. Bunların birçok iktisattan ya da diğer bir niçinden kaynaklanıyor. Bizimki? Benim yanılgım.“
Wallake, Şubat ayında sonunda işten çıkarmalara yol açan bir karar verdiğini söylemiş oldu. Bu sonucun ne olduğunu çabucak hemen açıklamadı fakat bunu da yakında LinkedIn’de yapmayı planladığını söylemiş oldu.
İşten çıkarmaları yapmak zorunda olduğu “en sıkıntı şey” olarak nitelendiren Wallake, çalışanlarını sevdiğini ve “yalnızca para odaklı ve bu süreçte kime ziyan verdiğini umursamayan bir işletme sahibi” olmayı epey istediğini söylemiş oldu.
Ancak bu gönderi, internette de büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Kimi LinkedIn kullanıcıları Wallake’in gönderisiyle alay etti, onu “duygusuz” ve “ukala” olarak nitelendirdi. Dahası, durumun onu nasıl etkilediğinden fazla eski çalışanlarına yardım etmeye odaklanmasını önerdiler.
Diğerleri, insanları işten çıkarmanın duygusal bir müddetç olduğunu anladıklarını söyleyerek Wallake’i desteklediler ve onun samimyetini övdüler. Bu şahıslar içinde, eski işverenini savunan ve yalnızca onun üzere yöneticiler için çalışmak istediğini söyleyen eski çalışanlarından biri, Noah Smith de var.
Wallake, orjinal iletisini takip eden bir gönderisinde ise şunları yazdı: “Hey millet, evet, ben ağlayan CEO’yum. Hayır, hedefim kendimi mağdur göstermek değildi. bu türlü geldiği için üzgünüm. Çalışanların isimlerini alenen ifşa etmek benim işim değildi. Artık yapmak istediğim şey, bu durumu düzgünleştirmeye çalışmak ve iş arayan insanlara yardımcı olabilmek.“
Wallake, fotoğrafını şu sözlerle birlikte yayınladı: “Bu, paylaşacağım en savunmasız şey olacak. Bunu yayınlayıp yayınlamamak içinde gidip geldim. Birkaç çalışanımızı işten çıkarmak zorunda kaldık. LinkedIn’de son birkaç hafta ortasında hayli sayıda işten çıkarma gördüm. Bunların birçok iktisattan ya da diğer bir niçinden kaynaklanıyor. Bizimki? Benim yanılgım.“
Wallake, Şubat ayında sonunda işten çıkarmalara yol açan bir karar verdiğini söylemiş oldu. Bu sonucun ne olduğunu çabucak hemen açıklamadı fakat bunu da yakında LinkedIn’de yapmayı planladığını söylemiş oldu.
İşten çıkarmaları yapmak zorunda olduğu “en sıkıntı şey” olarak nitelendiren Wallake, çalışanlarını sevdiğini ve “yalnızca para odaklı ve bu süreçte kime ziyan verdiğini umursamayan bir işletme sahibi” olmayı epey istediğini söylemiş oldu.
Ancak bu gönderi, internette de büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Kimi LinkedIn kullanıcıları Wallake’in gönderisiyle alay etti, onu “duygusuz” ve “ukala” olarak nitelendirdi. Dahası, durumun onu nasıl etkilediğinden fazla eski çalışanlarına yardım etmeye odaklanmasını önerdiler.
Diğerleri, insanları işten çıkarmanın duygusal bir müddetç olduğunu anladıklarını söyleyerek Wallake’i desteklediler ve onun samimyetini övdüler. Bu şahıslar içinde, eski işverenini savunan ve yalnızca onun üzere yöneticiler için çalışmak istediğini söyleyen eski çalışanlarından biri, Noah Smith de var.
Wallake, orjinal iletisini takip eden bir gönderisinde ise şunları yazdı: “Hey millet, evet, ben ağlayan CEO’yum. Hayır, hedefim kendimi mağdur göstermek değildi. bu türlü geldiği için üzgünüm. Çalışanların isimlerini alenen ifşa etmek benim işim değildi. Artık yapmak istediğim şey, bu durumu düzgünleştirmeye çalışmak ve iş arayan insanlara yardımcı olabilmek.“