Tory
New member
TCMB’nin ekonomik ihtiyaçlar ile bağdaşmayan ve piyasa kestirimleri ile uyuşmayan geçen haftaki PPK sonucu akabinde, Türk mali piyasaları haftanın son iş gününü çok gergin bir biçimde tamamladı.
TCMB’nin 200 baz puanlık faiz indirimi daha sonrasında USDTRY kuru 9,66 düzeyine kadar yükselirken, 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi haftayı %20,33 seviyesine kadar yükselerek tamamladı. Not etmek gerekiyor ki, Eylül başında, TCMB Başkanı’nın çekirdek enflasyondaki gerilemeye işaret edip faiz indirim sinyali verdiği gün, 10 yıllık faiz %16’lı düzeylerde idi! TCMB faiz indirirken, piyasanın kendi faizini yükseltmesi, para politikasının işlevsiz kaldığını gösteriyor.
Benzeri bir biçimde, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk priminin ise 460 baz puana yükseleek son 7 ayın tepesini gördüğünü not edelim. Bu tablo ile uyumlu olmayan tek piyasa ise pay senetleri oldu.
TL’nin genel olarak bedel kaybettiği bir devirde, dolar bazında şirketlerin ucuzlaması yahut mevduat faizlerinin gerilmesi daha sonrası TL yatırımcısının döviz geliri olan ihracatçı şirketlere yahut işlevsel (raporlama) para ünitesi döviz cinsi olan şirketlere yöneldiğini anlıyoruz. Borsa İstanbul 100 endeksi, haftanın son iş gününü %1,7 kıymet çıkarı ile tamamladı. Her ne kadar Türk Lirası kendi içsel sıkıntıları ile uğraşsa da, dünyada da havanın genel çizgileri ile olumlu tarafta olması, pay senedi piyasalarını dinamik tutuyor.
Global risk iştahının Cuma gününün büyük bir kısmında yerli yerinde olmasının da yardımı ile, değerli madenler bir süretir beklediğimiz hareketi yapmaya başladı. Gümüş, günün ikinci yarısında %3’e yakın fiyat artışı ile 24,85 düzeyindeki maksadımıza ulaşırken, altının da misal dakikalarda 1,800 dolar düzeyini aştığına şahit olduk. Hatırlanacağı üzere gümüş cephesinde 22,60 ve 23,20 düzeylerinden iki kademe uzun durumdayız.
Lakin, Cuma akşamüzeri konuşan FED Lideri Powell, enflasyonun beklenenden daha uzun sürebileceğini söylemesiyle, global risk iştahının da bir ölçü sekteye uğradığına şahit olduk. Enflasyonun uzun bir müddetdir süreksiz olduğunu adeta bozuk plak üzere yinelayan Powell’ın yavaş yavaş ağız değiştirmeye başlaması, zihinleri kurcalamaya yetti. Bu mevzu yeni haftanın da en değerli gündem hususunu oluşturacak.
Bu bağlamda, değerli madenler Cuma günü yakaladıkları ivmeyi tam olarak koruyamazken, Brent petrol cephesinde Haziran ayında 72 dolar düzeyinden girmiş olduğumuz uzun konumlarımızı, Brent petrolün 86 dolar düzeyindeki gayemize ulaşması daha sonrasında Cuma günü kapattık.
Sterlin cephesinde, 1,37 düzeyinin tabanlarından girmiş olduğumuz mevcut uzun konumlarımızı çabucak hemen güçlendirecek ilave tabanı bulamazken, bilanço risklerini hedge etmek açısından USDTRY kurunda uzun durumlarımızı koruyoruz.
Cuma gününün ikinci yarısında, ABD’de İran’a yönelik ekonomik yaptırımlarını delmek ile itham edilen Halkbank davasında yeni bir gelişme yaşandı. Temyiz mahkemesi, alt mahkemesinin sonucunı onayladı ve dava açılmasının önünü açtı. Hatırlanacağı üzere, Kabil havalimanı konusunda dirsek teması yaşanan Erdoğan-Biden görüşmesi ve Afganistan işbirliği sürecinde dava da gündemdeki yerini kaybetmişti!
Ardından, Cumartesi günü, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osman Kavala’nın tutukluluğu için Dışişleri Bakanlığı’na gelen 10 büyükelçi için istenmeyen kişi (persona non grata) sayarak hudut dışı etmek için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na talimat verdiğini söylemesi, yorucu ve yıpratıcı geçen haftanın, haftasonu da bir daha hareketlenmesine niye oldu.
Osman Kavala’nın hür bırakılması için ortak açıklama yayınlayan ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, Norveç, Danimarka ve Kanada Türkiye’nin Batı savunma ittifakı NATO’daki ortakları. Almanya, Hollanda, Fransa, İsveç, Danimarka, Finlandiya ise Avrupa Birliği üyeleri. Kelam konusu ülkeler, Türkiye’nin ihracat pastasının neredeyse dörtte birini oluştururken, diplomatik risklerin de arttığı bir periyoda girdiğimiz aşikar. Cumartesi günü cereyan eden bu olay akabinde TL’deki paha kaybı, Pazar gecesi, Asya piyasalarında birinci kotasyonlarda daha da besbelli bir hal aldı: USDTRY kuru günün birinci saatlerinde 9,85’e varan bir yükseliş kaydetse de, bültenimizi yazdığımız sabah erken saatlerde süreçler 9,75 düzeyinden eşleşiyor.
Reuters haberlerinde, bir diplomatik kaynağın, elçilerle ilgili sonucun bugün Kabine toplantısında alınabileceğini ve muhtemel diplomatik yansımayla ilgili telaşlar göz önüne alındığında tansiyonu düşürmenin de mümkün olduğunu söylemiş oldu. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hafta sonu Roma’da yapılacak G20 doruğunda ABD Lideri Biden ile görüşeceğinin de altını çizelim.
Bu hafta, ABD’de açıklanacak ve büyümenin motoru olarak görülen bir dizi teknoloji ve internet devlerine ilişkin bilançolar radar menzilinde olacaktır. HSBC ve Facebook bugünkü bilançoları, haftanın ilerleyen günlerinde Microsoft, Apple, Alphabet, Deutsche Bank ve Lloyds ile devam edecek. Takdir edersiniz ki, çip krizi ile başlayan, tedarik zinciri mahzurlarına ve artan Hazine getirilerinden kaynaklanan baskılarla karşı bilançoların nasıl sonuçlanacağı da merak ediliyor.
Dünyada enflasyon risklerinin daha da arttığı, hatta FED Lideri Powell’in Cuma günkü açıklaması ile birlikte okunduğunda, global risk iştahının ilerleyen günlerde baskı altında kalması da mümkün görülüyor. Temkinlilik dozunu artırmada fayda görüyoruz.
Asya payları, haftanın birinci süreç gününe yavaşça de olsa optimistlikle başlıyor. Çinli emlak devi Evergrande, Pazar günü yaptığı açıklamada, Shenzhen de dahil olmak üzere altı kentte 10’dan fazla projede çalışmaya devam ettiğini söylemiş oldu. Geçen hafta da, son dakika olsa da tahvil kuponunu ödemeyi başaran şirketin bu sabah paylarında ufak da olsa üst istikametli kıpırdanma görüyoruz.
Bilançolarla ağır hafta öncesinde, 10 yıllık ABD tahvil faizi %1,64 düzeyinde geçen haftanın bir tık altında lakin 5 ayın doruğunda süreç görürken, doların piyasa kuru DXY ise 93,5 düzeylerinde şimdilik sessizliğini koruyor. Asya’nın ılımlı başlangıcı, ABD borsalarının da haftaya ufak kazanımlarla başlamasına niye olmuş.
Bugün, diplomat krizi akabinde içeride Kabine toplantısının kararı değer arz edecektir. Makro cephede ise kapasite kullanım oranı ve gerçek kesim inanç endeksi, dışarda ise Almanya IFO endeksi takip edilebilir.
iktisatbank.com
TCMB’nin 200 baz puanlık faiz indirimi daha sonrasında USDTRY kuru 9,66 düzeyine kadar yükselirken, 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi haftayı %20,33 seviyesine kadar yükselerek tamamladı. Not etmek gerekiyor ki, Eylül başında, TCMB Başkanı’nın çekirdek enflasyondaki gerilemeye işaret edip faiz indirim sinyali verdiği gün, 10 yıllık faiz %16’lı düzeylerde idi! TCMB faiz indirirken, piyasanın kendi faizini yükseltmesi, para politikasının işlevsiz kaldığını gösteriyor.
Benzeri bir biçimde, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk priminin ise 460 baz puana yükseleek son 7 ayın tepesini gördüğünü not edelim. Bu tablo ile uyumlu olmayan tek piyasa ise pay senetleri oldu.
TL’nin genel olarak bedel kaybettiği bir devirde, dolar bazında şirketlerin ucuzlaması yahut mevduat faizlerinin gerilmesi daha sonrası TL yatırımcısının döviz geliri olan ihracatçı şirketlere yahut işlevsel (raporlama) para ünitesi döviz cinsi olan şirketlere yöneldiğini anlıyoruz. Borsa İstanbul 100 endeksi, haftanın son iş gününü %1,7 kıymet çıkarı ile tamamladı. Her ne kadar Türk Lirası kendi içsel sıkıntıları ile uğraşsa da, dünyada da havanın genel çizgileri ile olumlu tarafta olması, pay senedi piyasalarını dinamik tutuyor.
Global risk iştahının Cuma gününün büyük bir kısmında yerli yerinde olmasının da yardımı ile, değerli madenler bir süretir beklediğimiz hareketi yapmaya başladı. Gümüş, günün ikinci yarısında %3’e yakın fiyat artışı ile 24,85 düzeyindeki maksadımıza ulaşırken, altının da misal dakikalarda 1,800 dolar düzeyini aştığına şahit olduk. Hatırlanacağı üzere gümüş cephesinde 22,60 ve 23,20 düzeylerinden iki kademe uzun durumdayız.
Lakin, Cuma akşamüzeri konuşan FED Lideri Powell, enflasyonun beklenenden daha uzun sürebileceğini söylemesiyle, global risk iştahının da bir ölçü sekteye uğradığına şahit olduk. Enflasyonun uzun bir müddetdir süreksiz olduğunu adeta bozuk plak üzere yinelayan Powell’ın yavaş yavaş ağız değiştirmeye başlaması, zihinleri kurcalamaya yetti. Bu mevzu yeni haftanın da en değerli gündem hususunu oluşturacak.
Bu bağlamda, değerli madenler Cuma günü yakaladıkları ivmeyi tam olarak koruyamazken, Brent petrol cephesinde Haziran ayında 72 dolar düzeyinden girmiş olduğumuz uzun konumlarımızı, Brent petrolün 86 dolar düzeyindeki gayemize ulaşması daha sonrasında Cuma günü kapattık.
Sterlin cephesinde, 1,37 düzeyinin tabanlarından girmiş olduğumuz mevcut uzun konumlarımızı çabucak hemen güçlendirecek ilave tabanı bulamazken, bilanço risklerini hedge etmek açısından USDTRY kurunda uzun durumlarımızı koruyoruz.
Cuma gününün ikinci yarısında, ABD’de İran’a yönelik ekonomik yaptırımlarını delmek ile itham edilen Halkbank davasında yeni bir gelişme yaşandı. Temyiz mahkemesi, alt mahkemesinin sonucunı onayladı ve dava açılmasının önünü açtı. Hatırlanacağı üzere, Kabil havalimanı konusunda dirsek teması yaşanan Erdoğan-Biden görüşmesi ve Afganistan işbirliği sürecinde dava da gündemdeki yerini kaybetmişti!
Ardından, Cumartesi günü, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osman Kavala’nın tutukluluğu için Dışişleri Bakanlığı’na gelen 10 büyükelçi için istenmeyen kişi (persona non grata) sayarak hudut dışı etmek için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na talimat verdiğini söylemesi, yorucu ve yıpratıcı geçen haftanın, haftasonu da bir daha hareketlenmesine niye oldu.
Osman Kavala’nın hür bırakılması için ortak açıklama yayınlayan ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, Norveç, Danimarka ve Kanada Türkiye’nin Batı savunma ittifakı NATO’daki ortakları. Almanya, Hollanda, Fransa, İsveç, Danimarka, Finlandiya ise Avrupa Birliği üyeleri. Kelam konusu ülkeler, Türkiye’nin ihracat pastasının neredeyse dörtte birini oluştururken, diplomatik risklerin de arttığı bir periyoda girdiğimiz aşikar. Cumartesi günü cereyan eden bu olay akabinde TL’deki paha kaybı, Pazar gecesi, Asya piyasalarında birinci kotasyonlarda daha da besbelli bir hal aldı: USDTRY kuru günün birinci saatlerinde 9,85’e varan bir yükseliş kaydetse de, bültenimizi yazdığımız sabah erken saatlerde süreçler 9,75 düzeyinden eşleşiyor.
Reuters haberlerinde, bir diplomatik kaynağın, elçilerle ilgili sonucun bugün Kabine toplantısında alınabileceğini ve muhtemel diplomatik yansımayla ilgili telaşlar göz önüne alındığında tansiyonu düşürmenin de mümkün olduğunu söylemiş oldu. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hafta sonu Roma’da yapılacak G20 doruğunda ABD Lideri Biden ile görüşeceğinin de altını çizelim.
Bu hafta, ABD’de açıklanacak ve büyümenin motoru olarak görülen bir dizi teknoloji ve internet devlerine ilişkin bilançolar radar menzilinde olacaktır. HSBC ve Facebook bugünkü bilançoları, haftanın ilerleyen günlerinde Microsoft, Apple, Alphabet, Deutsche Bank ve Lloyds ile devam edecek. Takdir edersiniz ki, çip krizi ile başlayan, tedarik zinciri mahzurlarına ve artan Hazine getirilerinden kaynaklanan baskılarla karşı bilançoların nasıl sonuçlanacağı da merak ediliyor.
Dünyada enflasyon risklerinin daha da arttığı, hatta FED Lideri Powell’in Cuma günkü açıklaması ile birlikte okunduğunda, global risk iştahının ilerleyen günlerde baskı altında kalması da mümkün görülüyor. Temkinlilik dozunu artırmada fayda görüyoruz.
Asya payları, haftanın birinci süreç gününe yavaşça de olsa optimistlikle başlıyor. Çinli emlak devi Evergrande, Pazar günü yaptığı açıklamada, Shenzhen de dahil olmak üzere altı kentte 10’dan fazla projede çalışmaya devam ettiğini söylemiş oldu. Geçen hafta da, son dakika olsa da tahvil kuponunu ödemeyi başaran şirketin bu sabah paylarında ufak da olsa üst istikametli kıpırdanma görüyoruz.
Bilançolarla ağır hafta öncesinde, 10 yıllık ABD tahvil faizi %1,64 düzeyinde geçen haftanın bir tık altında lakin 5 ayın doruğunda süreç görürken, doların piyasa kuru DXY ise 93,5 düzeylerinde şimdilik sessizliğini koruyor. Asya’nın ılımlı başlangıcı, ABD borsalarının da haftaya ufak kazanımlarla başlamasına niye olmuş.
Bugün, diplomat krizi akabinde içeride Kabine toplantısının kararı değer arz edecektir. Makro cephede ise kapasite kullanım oranı ve gerçek kesim inanç endeksi, dışarda ise Almanya IFO endeksi takip edilebilir.
iktisatbank.com