Tory
New member
Dün global mali piyasalar, günü büyük bir satış baskısı ile tamamladı. Dün de bültenimizde kelam ettiğimiz üzere, bir yandan tırmanan global riskler, öteki yandan TCMB’nin Perşembe günü faiz indirimine gidebileceği kaygısı, TL’nin bağışıklık sistemini zayıflatarak dün bir orta USDTRY kurunu 8,72 düzeyine kadar itti.
Geçen haftalarda, 8,30 düzeyinin altından kısa vadeli döviz alım muhtaçlıklarının karşılanabileceğini lakin USD uzun konum açılması için çabuk edilmemesi gerektiğini söylemiştik. Cümlenin birinci yarısında haklı çıkarken, ikinci yarısında ise yanıldık. Bu kadar kısa bir müddetde bu kadar sert bir satış baskısı olabileceğini önbakılırsamedik.
Bundan daha sonrası için artık gözler Perşembe günü TCMB PPK’nın alacağı karara endekslenmiş durumda. USDTRY kuru dün tarihi tepe olan 8,80’lerin eteğine kadar ilerlese de, günün ikinci yarısında 8,66 düzeylerine geri çekildi. Bu eğilimin gerisinde, faiz indirim söylentilerinin bile ne kadar TL’ye ziyan verdiği görülmüş olmalı ki, piyasa oyunucaları da, tıpkı bizim üzere, TCMB’nin aklı selim bir atılım yaparak, Eylül toplantısını pas geçeceğini düşünmüş olmalı. BloombergHT’nin anketine katılanların 19 kurumun 18’i TCMB’nin faizleri sabit tutacağını öngörüyor.
Daha evvel de lisana getirdiğimiz üzere, fiyat artışının sürat keseceği ve baz tesiri ile de olsa, enflasyonun boynunu Ekim ayında aşağıya bükeceğini bekliyoruz. Olumsuz bir piyasa yansısı ile karşılaşmamak ismine, TCMB’nin Ekim ayında atılım yapmak üzere Eylül toplantısını pas geçmesini bekliyoruz.
Çarşamba günü, FED’in olağan FOMC toplantısı da piyasalar üzerinde baskı kurmaya başladı. Dün gelişmiş ülke pay senedi endeksleri, koyu kırmızılara büründü. Bir orta Almanya borsası DAX’ta kayıplar %3 düzeyini aştı. Kripto para ünitelerinde %10’dan fazla paha kayıpları görüldü. Kıymetl madenlerde ise tatsız hava genel çizgileri ile korunmaya devam ediyor.
Piyasalar, FED’in tahvil alımlar ve yok denecek kadar düşük faizlerle aylardır devam ettirdiği ultra gevşek para siyaseti duruşundan daha şahin bir patikaya geçebileceğinden telaş etmeye başladılar. Bültenlerimizde, buna, metafor olarak morfinin dozunun azalma ihtimali diyoruz.
Bilhassa, her çeyrek sonunda açıklanan ekonomik projeksiyonların da, FED’in atacağı adımlara ışık tutacağı telaşı, piyasalar üzerinde baskı kuruyor. EUR/USD paritesi 1,17’nin tabanlarına kadar geri çekilirken, doların piyasa kuru olan DXY 93,5 düzeylerinde – karar bölgesinin tam da altında – hazır bir biçimde bekliyor. Her ne kadar emin olamasak da, FED’in piyasaları bugüne kadar hiç üzmediği gerçeğinden hareketle, Çarşamba günü çıkacak sonuç ve açıklamaların piyasa tansiyonunu bir kademe de olsa azaltacağını düşünüyoruz. Özetle, FED’den daha itidalli bir adım bekliyoruz.
Güç ve hammadde fiyatlarında yaşanan artışların yarattığı enflasyonist baskılara karşı Çin’in stratejik rezervlerini kullanacağını açıklaması ile devir dönem fiyatlarda sert dalgalanmalar gorebiliyoruz. Bunun son örneği olarak da, demir cevheri fiyatının Temmuz ayındaki doruğunu yarısına düştüğünü not etmek gerekiyor.
İçeride TCMB, dışarıda FED derken, Çarşamba ve Perşembe günkü takvime, bir de Çin’li emlak devi Evergrande’nin Perşembe günkü tahvil kupon faizini ödeyip ödeyemeyeceği de eklendi. Çin’in en büyük gayrimenkul şirketi, dünyada en büyük 500 şirket içinde 122. sırada olan Evergrande, 305 milyar dolar borcu (benzetme yapalım Danimarkanın GSYIH kadar), teslim edemediği 1,4 milyon konutu var. Şayet finansman bulamazsa, hükümetin bile kurtarmakta tereddüt ettiği şirketin birlikteinde sistemik bir krize niye olup olmayacağı telaşı konuşuluyor.
Bu haftanın ağır gündeminden daha sonra ise Pazartesi günü Almanya’da düzenlenecek seçimlere konsantre olacağız. Anketlere bakılırsa Toplumsal Demokratlar (SPD) önde görünüyor. Hristiyan Demokrat bloğu (CDU/CSU) ikinci sırada yer alırken, Yeşiller ise üçüncü sırada. Okuduğumuz raporlara bakılırsa, tek bir partinin seçim ipini göğüslemesi kolay görünmese de, koalisyon da pek kolay bir senaryo değil. Uzun bir hükümet kurma sürecinin piyasaları bir nebze de olsun gerebileceğini göz gerisi etmiyoruz. En mümkün senaryo ise, Grand Coalition, şu an olduğu üzere SPD ile CDU/CSU koalisyon kurması. Başbakan adayı ise SPD’li Maliye Bakanı Scholz olacak.
Gündem bu kadar ağır, küçük bir teknede Çin’li emlak devinin Titanik misali buz dağına çarpışını otoritelerin izlediği bir ortamda, FED’in itidali bir adım atarak piyasa yangına akaryakıt dökmeyeceğini düşünmekle bir arada, üyelerin ileriye dönük ekonomik beklentileri ve uzun vadeli faiz hadlerine dair projeksiyonları değer arz edecektir. TCMB’nin ise bu ortamda artık faiz indirmesinin aklı selim bir davranış olmayacağını düşünüyoruz. bu biçimde bir gelişme, takdir edersiniz ki (ceteris paribus) kur üzerinde var olan baskıyı hafifçeletebilir.
Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında hava pek de ölçülü görünmüyor. bir daha tatsız. Dün kapalı pozisyonda olan gösterge endeks Tokyo borsası bu sabah %2 aşağıda süreç görse de, dün gece %2 civarında düşüş kaydeden ABD endekslerinin vadeli süreçlerinde ufak çapta da olsun artılar göze çarpıyor.
Fırtına öncesi, mali piyasaların bugün gündemi sessiz görülüyor. ABD inşaat ruhsatları ve yeni konut satışları, makro ekonomik data takvimini süslüyor.
Bu hafta temkinli ve önlemli bir duruşa geçmekte ve ivedi kararlar almak imtina edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Kaynak: ikitsarbank.com
Geçen haftalarda, 8,30 düzeyinin altından kısa vadeli döviz alım muhtaçlıklarının karşılanabileceğini lakin USD uzun konum açılması için çabuk edilmemesi gerektiğini söylemiştik. Cümlenin birinci yarısında haklı çıkarken, ikinci yarısında ise yanıldık. Bu kadar kısa bir müddetde bu kadar sert bir satış baskısı olabileceğini önbakılırsamedik.
Bundan daha sonrası için artık gözler Perşembe günü TCMB PPK’nın alacağı karara endekslenmiş durumda. USDTRY kuru dün tarihi tepe olan 8,80’lerin eteğine kadar ilerlese de, günün ikinci yarısında 8,66 düzeylerine geri çekildi. Bu eğilimin gerisinde, faiz indirim söylentilerinin bile ne kadar TL’ye ziyan verdiği görülmüş olmalı ki, piyasa oyunucaları da, tıpkı bizim üzere, TCMB’nin aklı selim bir atılım yaparak, Eylül toplantısını pas geçeceğini düşünmüş olmalı. BloombergHT’nin anketine katılanların 19 kurumun 18’i TCMB’nin faizleri sabit tutacağını öngörüyor.
Daha evvel de lisana getirdiğimiz üzere, fiyat artışının sürat keseceği ve baz tesiri ile de olsa, enflasyonun boynunu Ekim ayında aşağıya bükeceğini bekliyoruz. Olumsuz bir piyasa yansısı ile karşılaşmamak ismine, TCMB’nin Ekim ayında atılım yapmak üzere Eylül toplantısını pas geçmesini bekliyoruz.
Çarşamba günü, FED’in olağan FOMC toplantısı da piyasalar üzerinde baskı kurmaya başladı. Dün gelişmiş ülke pay senedi endeksleri, koyu kırmızılara büründü. Bir orta Almanya borsası DAX’ta kayıplar %3 düzeyini aştı. Kripto para ünitelerinde %10’dan fazla paha kayıpları görüldü. Kıymetl madenlerde ise tatsız hava genel çizgileri ile korunmaya devam ediyor.
Piyasalar, FED’in tahvil alımlar ve yok denecek kadar düşük faizlerle aylardır devam ettirdiği ultra gevşek para siyaseti duruşundan daha şahin bir patikaya geçebileceğinden telaş etmeye başladılar. Bültenlerimizde, buna, metafor olarak morfinin dozunun azalma ihtimali diyoruz.
Bilhassa, her çeyrek sonunda açıklanan ekonomik projeksiyonların da, FED’in atacağı adımlara ışık tutacağı telaşı, piyasalar üzerinde baskı kuruyor. EUR/USD paritesi 1,17’nin tabanlarına kadar geri çekilirken, doların piyasa kuru olan DXY 93,5 düzeylerinde – karar bölgesinin tam da altında – hazır bir biçimde bekliyor. Her ne kadar emin olamasak da, FED’in piyasaları bugüne kadar hiç üzmediği gerçeğinden hareketle, Çarşamba günü çıkacak sonuç ve açıklamaların piyasa tansiyonunu bir kademe de olsa azaltacağını düşünüyoruz. Özetle, FED’den daha itidalli bir adım bekliyoruz.
Güç ve hammadde fiyatlarında yaşanan artışların yarattığı enflasyonist baskılara karşı Çin’in stratejik rezervlerini kullanacağını açıklaması ile devir dönem fiyatlarda sert dalgalanmalar gorebiliyoruz. Bunun son örneği olarak da, demir cevheri fiyatının Temmuz ayındaki doruğunu yarısına düştüğünü not etmek gerekiyor.
İçeride TCMB, dışarıda FED derken, Çarşamba ve Perşembe günkü takvime, bir de Çin’li emlak devi Evergrande’nin Perşembe günkü tahvil kupon faizini ödeyip ödeyemeyeceği de eklendi. Çin’in en büyük gayrimenkul şirketi, dünyada en büyük 500 şirket içinde 122. sırada olan Evergrande, 305 milyar dolar borcu (benzetme yapalım Danimarkanın GSYIH kadar), teslim edemediği 1,4 milyon konutu var. Şayet finansman bulamazsa, hükümetin bile kurtarmakta tereddüt ettiği şirketin birlikteinde sistemik bir krize niye olup olmayacağı telaşı konuşuluyor.
Bu haftanın ağır gündeminden daha sonra ise Pazartesi günü Almanya’da düzenlenecek seçimlere konsantre olacağız. Anketlere bakılırsa Toplumsal Demokratlar (SPD) önde görünüyor. Hristiyan Demokrat bloğu (CDU/CSU) ikinci sırada yer alırken, Yeşiller ise üçüncü sırada. Okuduğumuz raporlara bakılırsa, tek bir partinin seçim ipini göğüslemesi kolay görünmese de, koalisyon da pek kolay bir senaryo değil. Uzun bir hükümet kurma sürecinin piyasaları bir nebze de olsun gerebileceğini göz gerisi etmiyoruz. En mümkün senaryo ise, Grand Coalition, şu an olduğu üzere SPD ile CDU/CSU koalisyon kurması. Başbakan adayı ise SPD’li Maliye Bakanı Scholz olacak.
Gündem bu kadar ağır, küçük bir teknede Çin’li emlak devinin Titanik misali buz dağına çarpışını otoritelerin izlediği bir ortamda, FED’in itidali bir adım atarak piyasa yangına akaryakıt dökmeyeceğini düşünmekle bir arada, üyelerin ileriye dönük ekonomik beklentileri ve uzun vadeli faiz hadlerine dair projeksiyonları değer arz edecektir. TCMB’nin ise bu ortamda artık faiz indirmesinin aklı selim bir davranış olmayacağını düşünüyoruz. bu biçimde bir gelişme, takdir edersiniz ki (ceteris paribus) kur üzerinde var olan baskıyı hafifçeletebilir.
Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında hava pek de ölçülü görünmüyor. bir daha tatsız. Dün kapalı pozisyonda olan gösterge endeks Tokyo borsası bu sabah %2 aşağıda süreç görse de, dün gece %2 civarında düşüş kaydeden ABD endekslerinin vadeli süreçlerinde ufak çapta da olsun artılar göze çarpıyor.
Fırtına öncesi, mali piyasaların bugün gündemi sessiz görülüyor. ABD inşaat ruhsatları ve yeni konut satışları, makro ekonomik data takvimini süslüyor.
Bu hafta temkinli ve önlemli bir duruşa geçmekte ve ivedi kararlar almak imtina edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Kaynak: ikitsarbank.com