İki çocuk katliam planı yaptı: Bu sinyallere dikkat Lee Bölgesi şerifi Carmine Marceno, Harns Marsh Ortaokulunda okuyan Philip Byrd (13) ve Conner Pruett’in (14) “toplu katliam planı” yapmakla suçlandığını deklare etti.
Colimbine Katliamı’ndan ilham aldılar
ondan sonrasında yapılan aramalarda Byrd ve Pruett’in meskeninde çeşitli silah ve bıçaklar bulunduğunu kaydeden şerif, “Ekibimin derhal harekete geçerek kapsamlı bir soruşturma yürüttüğünden ve hayli şiddetli bir hareketi engellediğinden eminim.” halinde konuştu.
İki öğrencinin “toplu katliam planı yapmak” suçlamasıyla yargılanacağı kaydedildi.
Zorbalığa maruz kalmış çocuklarda görülüyor
Milliyet’ten Nazlı Erdol Akar’ın haberine bakılırsa, taarruzlarını pahalandıran Psikolog ve Ruhsal Danışman Mine Gülses’e nazaran, bu ataklara ekseriyetle ABD’de rastlansa da aslında her yerde görülebilir. Okul bombalayan, basan, silahlı atak planlayan öğrencilerin ruhsal açıdan içine kapanık, anti-sosyal eğilimleri başlamış ve genelde aile, okul ya da toplumsal etrafta zorbalığa maruz kalmış oldukları görülüyor. Maruz kalınan zorbalıkların derecesi, toplumsal dayanağın azlığı, toplum ve okul ortamında yok sayılmaları üzere ortak özellikleri bulunabiliyor.
Gülses, bunların var iseyımdan öte biroldukca araştırmada ortaya çıkan sonuçlar olduğunun altını çiziyor. “Aile ve okul ortamında önemli duygusal mahrumluk, kâfi , gerekli toplumsal ve ailesel bağlanmanın olmaması, fark edilmeme en büyük varoluşsal ıstırapları oluşturur” diyen Gülses, kelamlarına, “Sağlıklı duygusal, davranışsal bağlanmanın gerçekleşmediği durumlarda agresyonun kuvvetli ve yıkıcı dürtüleri beslediği açıktır ve biyolojik olarak da ergenlik hormonların fazlaca ağır olduğu, agresyonu tetikleyebildiği bir dönemdir” diyerek devam ediyor.
Bu sinyallere dikkat
Bu üzere atakların hazırlık sürecinin şimdi her vakit günler ve haftalar aldığını tabir eden Gülses, sürecin bu süreçte biroldukça öğrenci ve öğretmenin kulağına bir biçimde çalınacağını aktardı. Gülses, “Ergen ya okulda bir fotoğraf yapar ya şiir muharrir ya da sesli olarak durumdan bahseder, yani agresyon ve planı ortaya çıkarır. Burada en kıymetli olan bu çocukları duymak ve görmektir” dedi. Okul ruhsal danışmanlarına bu konularda hayli iş düştüğünü aktaran Gülses, “İyi müşahede, takip, aile ile irtibat esastır” diyerek müşahedenin ne derece önemli olduğunun altını çizdi.
Ailelere de fazlaca iş düştüğünü söyleyen Psikolog ve Ruhsal Danışman Mine Gülses, “Aileler çocuklarıyla konuşabilmeli ve eleştirel değil, empatik olmalı. Her çocuğun fark edilmesi ve şayet gerektiği düşünülüyorsa bir uzmana yönlendirilmeli” dedi ve ekledi: “Ve natürel toplum ve aileler davranışlarıyla çocuklara olumlu örnekler oluşturmalı.”
Colimbine Katliamı’ndan ilham aldılar
ondan sonrasında yapılan aramalarda Byrd ve Pruett’in meskeninde çeşitli silah ve bıçaklar bulunduğunu kaydeden şerif, “Ekibimin derhal harekete geçerek kapsamlı bir soruşturma yürüttüğünden ve hayli şiddetli bir hareketi engellediğinden eminim.” halinde konuştu.
İki öğrencinin “toplu katliam planı yapmak” suçlamasıyla yargılanacağı kaydedildi.
Zorbalığa maruz kalmış çocuklarda görülüyor
Milliyet’ten Nazlı Erdol Akar’ın haberine bakılırsa, taarruzlarını pahalandıran Psikolog ve Ruhsal Danışman Mine Gülses’e nazaran, bu ataklara ekseriyetle ABD’de rastlansa da aslında her yerde görülebilir. Okul bombalayan, basan, silahlı atak planlayan öğrencilerin ruhsal açıdan içine kapanık, anti-sosyal eğilimleri başlamış ve genelde aile, okul ya da toplumsal etrafta zorbalığa maruz kalmış oldukları görülüyor. Maruz kalınan zorbalıkların derecesi, toplumsal dayanağın azlığı, toplum ve okul ortamında yok sayılmaları üzere ortak özellikleri bulunabiliyor.
Gülses, bunların var iseyımdan öte biroldukca araştırmada ortaya çıkan sonuçlar olduğunun altını çiziyor. “Aile ve okul ortamında önemli duygusal mahrumluk, kâfi , gerekli toplumsal ve ailesel bağlanmanın olmaması, fark edilmeme en büyük varoluşsal ıstırapları oluşturur” diyen Gülses, kelamlarına, “Sağlıklı duygusal, davranışsal bağlanmanın gerçekleşmediği durumlarda agresyonun kuvvetli ve yıkıcı dürtüleri beslediği açıktır ve biyolojik olarak da ergenlik hormonların fazlaca ağır olduğu, agresyonu tetikleyebildiği bir dönemdir” diyerek devam ediyor.
Bu sinyallere dikkat
Bu üzere atakların hazırlık sürecinin şimdi her vakit günler ve haftalar aldığını tabir eden Gülses, sürecin bu süreçte biroldukça öğrenci ve öğretmenin kulağına bir biçimde çalınacağını aktardı. Gülses, “Ergen ya okulda bir fotoğraf yapar ya şiir muharrir ya da sesli olarak durumdan bahseder, yani agresyon ve planı ortaya çıkarır. Burada en kıymetli olan bu çocukları duymak ve görmektir” dedi. Okul ruhsal danışmanlarına bu konularda hayli iş düştüğünü aktaran Gülses, “İyi müşahede, takip, aile ile irtibat esastır” diyerek müşahedenin ne derece önemli olduğunun altını çizdi.
Ailelere de fazlaca iş düştüğünü söyleyen Psikolog ve Ruhsal Danışman Mine Gülses, “Aileler çocuklarıyla konuşabilmeli ve eleştirel değil, empatik olmalı. Her çocuğun fark edilmesi ve şayet gerektiği düşünülüyorsa bir uzmana yönlendirilmeli” dedi ve ekledi: “Ve natürel toplum ve aileler davranışlarıyla çocuklara olumlu örnekler oluşturmalı.”