Eğreti ne demek edebiyatta ?

Deniz

Global Mod
Global Mod
---

Eğreti Ne Demek Edebiyatta? Hikâyeli Bir Anlatım

Selam dostlar 👋 Bugün sizlere “eğreti” kelimesinin edebiyattaki anlamını biraz farklı bir yoldan, bir hikâye üzerinden anlatmak istiyorum. Belki sözlük tanımı kolayca bulunabilir ama işin edebi boyutunu, karakterler ve onların bakış açıları üzerinden görmek bence daha akılda kalıcı. Hadi gelin, küçük bir kasabanın dar sokaklarında geçen hikâyemize dalalım.

---

Kasabanın Hikâyesi

Bir zamanlar Anadolu’nun kenarda kalmış, taş sokaklı bir kasabasında iki genç yaşıyordu: Mehmet ve Elif.

Mehmet, mantığıyla hareket eden, her işin çözümünü plan yaparak bulan biriydi. Elif ise insanlara kulak veren, onların duygularını sezerek bağ kurmayı seven bir karakterdi.

Bir gün kasabaya bir tiyatro topluluğu geldi. Onlarca dekor, farklı kostümler ve kocaman bir sahne… Ama en çok dikkat çeken şey, oyunun adında geçen kelimeydi: “Eğreti”.

Kasabalılar merak içinde birbirine soruyordu:

“Eğreti ne demek acaba?”

---

Eğretinin Sözlükten Sahneye Yolculuğu

Oyunun ilk sahnesinde, oyuncular eski kıyafetler giymişti. Birinin ayağında kocaman ama kendine ait olmayan bir çift ayakkabı vardı. Bir başkasının sırtındaki palto, omuzlarından kayıyor, adeta sahibine yabancı duruyordu. İşte o an Mehmet düşündü:

“Demek eğreti, geçici, bize ait olmayan ama bir süreliğine üstlendiğimiz şey demek…”

Elif ise farklı hissetti. O kıyafetlerin ardındaki hüzünlü yüzlere baktı ve fısıldadı:

“Belki de eğreti olmak, birine ait olmayan bir yerde kök salmaya çalışmaktır. Yabancı hissetmektir.”

---

Mehmet’in Stratejik Yorumu

Mehmet için eğreti kelimesi, geçicilik ve uyumsuzluk anlamına geliyordu. Ona göre, insan hayatında eğreti olan şeyler uzun vadeli çözümler getirmezdi.

“Edebiyatta eğreti bir karakter varsa, onun amacı olay örgüsünü ilerletmektir. Tıpkı tiyatrodaki kostümler gibi, bir işlevi vardır ama kalıcı değildir.”

Stratejik düşünen erkekler gibi o da konuyu sonuç odaklı değerlendirdi:

“Eğreti karakter, romanın ya da hikâyenin taşlarını yerine koyar ama kendisi yerinde uzun süre durmaz. O yüzden eğreti figürler, aslında bütün yapının dengesi için önemlidir.”

---

Elif’in Empatik Yorumu

Elif ise sahnedeki oyunculara bakarken gözleri doldu. Ona göre eğreti, yalnızca “geçici” demek değildi.

“Bir insanın kendini bir mekâna, bir topluluğa yabancı hissetmesi de eğretidir. Edebiyatta bu kelime, karakterlerin ruh hâlini anlatır. Birinin gülümserken bile içinde kök salamaması, işte bu eğretidir.”

Kadınların ilişkisel bakış açısıyla Elif, kelimeye daha duygusal bir anlam kattı. Ona göre eğreti, bir karakterin aidiyet arayışını anlatan güçlü bir semboldü.

---

Kasabanın Tartışması

Oyun bittikten sonra kahvede büyük bir tartışma başladı. Herkes eğretinin ne anlama geldiğini farklı açıdan yorumluyordu.

- Mehmet gibi düşünenler: “Eğreti, hayatın geçiciliğini hatırlatır. Çözüm üretmeyen, kalıcı olmayan her şey eğretidir.”

- Elif gibi düşünenler: “Eğreti, insanın duygusal dünyasında bir yabancılıktır. Kendine ait hissetmediği bir kimlik ya da rol demektir.”

Kasabanın yaşlı hocası da araya girerek şöyle dedi:

“Edebiyat, kelimelere sadece tanım vermez. Onları sahnede, kalpte ve hayatta yaşatır. Eğreti, hem geçici hem yabancı, hem de insana kendini sorgulatan bir aynadır.”

---

Günümüzde Eğreti

Peki bugünün dünyasında eğreti kelimesi bize ne söylüyor?

- İş hayatında, bir kişinin kendine uygun olmayan bir pozisyonda “geçici” tutulması bir eğretilik olabilir.

- Sosyal medyada insanlar bazen kendilerine ait olmayan hayatları sergileyerek “eğreti roller” üstlenirler.

- Edebiyatta ise eğreti, karakterlerin kimlik çatışmalarını ve toplum içindeki yabancılığını anlatmak için kullanılan güçlü bir motiftir.

Bu yüzden eğreti, sadece eski metinlerde kalmış bir kelime değil; modern hayatta hâlâ içimize dokunan bir anlam taşıyor.

---

Geleceğe Dair Sorular

Şimdi forumda hepimize sorayım:

- Sizce modern edebiyat, eğreti karakterleri daha fazla mı kullanmalı?

- Eğreti bir rol üstlenmek, insanı güçlendirir mi yoksa zayıflatır mı?

- Günümüzdeki toplumsal rollerin kaçı aslında eğreti?

- Hepimiz zaman zaman kendimizi eğreti hissetmiyor muyuz?

---

Sonuç: Eğreti Kelimesinin Edebiyattaki Gücü

Sonuç olarak, eğreti kelimesi edebiyatta “geçici, uyumsuz, yabancı duran ama olayın ilerlemesine katkı sağlayan” bir öğe olarak karşımıza çıkıyor.

- Mehmet gibi stratejik düşünenler için eğreti, olay örgüsünde işlevsel ama kalıcı olmayan bir yapı taşı.

- Elif gibi empatiyle yaklaşanlar için eğreti, insanın yabancılık ve aidiyet arayışıyla ilgili bir içsel yolculuk.

Belki de eğreti kelimesinin büyüsü, bu iki bakışı aynı anda içinde barındırmasında saklıdır. Hem işlevsel hem duygusal, hem geçici hem kalıcı izler bırakabilen bir kavram…

---

Kelime sayısı: ~865
 
Üst