Edebiyatta opera ne demek ?

Survivor

Member
**Edebiyat ve Opera: "Kim Bu Tuhaf Şarkıcılar?"**

Merhaba forumdaşlar!

Bugün sizlere klasik müziğin biraz tuhaf ama bir o kadar da etkileyici dünyasına bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Edebiyatla bağlantılı opera nedir, diye soracak olursanız, kesinlikle “Şarkı söyleyen dramatik bir tiyatro, ama mikrofonsuz!” gibi basit bir tanım yapabilirim. Ama gelin, biraz daha eğlenceli ve derinlemesine bakalım, hem de mizahi bir bakış açısıyla. Hadi hep birlikte bu şarkıların gerçek anlamını çözmeye çalışalım!

Şimdi, opera denince aklınıza gelen ilk şey nedir? Kocaman sahneler, abartılı kostümler, en sevdiğiniz bakkal amcanızın birden bire tenor olması... Belki de sadece "Neden bu insanlar şarkı söyleyerek kavga ediyor?" diye düşünüyorsunuz. Merak etmeyin, yalnız değilsiniz! Hep birlikte keşfedeceğiz.

**Opera: Şarkılı Bir Hikaye Mi, Yoksa Dramlı Bir Karaoke?**

Edebiyatla opera arasındaki ilişkiyi düşününce, biraz kafamız karışabilir. Çünkü opera, tiyatro gibi dramatik unsurlar içeriyor, ama bir farkla! Kendisini sürekli şarkı söyleyen karakterlerle ifade ediyor. Yani ne mi oluyor? En basit haliyle, insanlar arada sırada “Beni bu hapisten kurtarın!” diye bağırırken, sizin için müzik ziyafeti başlıyor. Hangi akıl, diyor, böyle bir durumda şarkı söyler? Ama işte operanın büyüsü de tam burada gizli. Bir drama, şarkılarla karışınca, tüm olaylar biraz daha dramatik ve tabii biraz daha eğlenceli hale geliyor.

Erkeklerin çözüm odaklı bakış açısıyla düşünürsek: Operada şarkı söyleyen karakterler, temel olarak bir strateji peşindedir. Kimisi “Kral olacağım!” diye bağırırken, kimisi “Aşkımı bulacağım!” der. Her biri bir çözüm arıyor ve bu çözümü bulurken, dev bir orkestra eşliğinde seslerini yükseltiyorlar. Hedef belli: Bir şey kazanmak. Ancak o aradıkları şey bazen o kadar büyük ki, şarkı söylemek dışında başka bir seçenekleri yokmuş gibi geliyor.

Şimdi, kadınların empatik bakış açısını ele alalım. Opera izleyen bir kadın için durum biraz daha farklı olabilir. Çünkü sahnede birbirine aşık olan, birbirini sevip acı çeken, bazen birbirini terk eden karakterler gördüğünde, duygusal bir bağ kurar. “Ah, bu zavallı karakter! Sadece onu sevsinler diye, yedi arya söylüyor!” diye düşünürken, adeta karakterin yanında ağlamaya başlar. Ama bir kadın için operanın özü sadece şarkı söylemek değil; o an, birinin duygusal yolculuğunu izlemek ve bu yolculukta onlarla empati kurmaktır.

**Opera'nın Edebiyatla Bağlantısı: Bir Hikayeden Daha Fazlası**

Opera, çok zaman bir edebiyat eserinden uyarlanır. Bir roman, bir şiir ya da bir dramatik eser opera için bir temel oluşturabilir. Mesela, Verdi’nin *La Traviata* operası, Dumas’nın *Kamelyalı Kadın* romanından esinlenmiştir. Yani, operada bir yanda şarkılar, diğer yanda ise derin bir edebi altyapı vardır. Peki, bu gerçekten nasıl işler?

Erkeklerin analitik bakış açısıyla bakarsak, opera yazarı bir edebiyat eserini alıp, daha stratejik bir şekilde kurgular ve şarkılarla taşır. Her bir karakterin söyledikleri, doğru zamanda doğru çözümü sunacak şekilde tasarlanmıştır. Mesela, bir karakter "Seviyorum, seviyorum!" diye bağırırken, biz aslında o karakterin duygusal mücadelesinin zirveye ulaşmaya başladığını anlarız.

Kadınların empatik bakış açısından ise, bu bir duygusal patlama gibidir. Bir karakterin söylediklerinin arkasındaki acıyı ya da mutluluğu hissetmek çok daha önemlidir. Bir kadın izleyici için operadaki her nota, her yüksek sesli çığlık, bir tür içsel yolculuğun yansımasıdır. “Ah, bu kalp kırıklığı, kesin benim de başıma geldi” diye düşünebiliriz, değil mi?

**Opera ve Günümüz: Birleşen Geçmiş ve Modern Zamanlar**

Bugün opera hala büyük bir popülariteye sahip, ama artık bazı şeyler değişti. Mesela, eski zamanlarda operalarda sadece aristokratlar bulunurdu. Şimdi ise, evet, hepimiz opera biletleri alabiliyoruz… Tabii ki biraz pahalı ama sonuçta bulduğumuz her fırsatta gitmek de ayrı bir eğlence.

Erkeklerin stratejik bakış açısına göre, opera hâlâ bir tür prestijli etkinliktir. Bir kişi opera izlemeye gittiğinde, aslında ne kadar kültürlü ve entelektüel olduğunu göstermek ister. Bir çeşit “Evet, ben bu gece gerçekten çok kültürlüydüm” mesajı verirler. Ama erkeklerin bu yaklaşımı biraz da “Bunu nasıl çözerim, acaba biletimi internetten mi alsam, yoksa gişe mi” düşüncelerine dönüşebilir.

Kadınlar ise operaya gittiklerinde “O sahnede o kadar çok duygusal yoğunluk var ki! Kimse ağlamaz mı burada?” diye düşündükleri anlar yaşar. Zaten operada şarkılar hep içsel çatışmalarla doludur, bu da bir kadının empatik bakış açısını fevkalade tatmin eder.

**Sonuç Olarak: Opera Bize Ne Anlatıyor?**

Opera, aslında bir bakıma modern zamanların melodik bir öykü anlatma biçimidir. Birçok farklı kültür, duyguyu ve hikâyeyi bir araya getirir, hepsi de şarkılarla ifade edilir. Edebiyatla bağlantılı olarak opera, dramatik yapıların çok daha yoğun ve etkileyici hale gelmesini sağlar. Ama önemli olan, her birimizin opera izlerken kendi duygusal ya da stratejik perspektifimizi oluşturabilmemizdir.

Peki, sizce opera gerçekten anlamlı bir sanat formu mu, yoksa sadece şarkı söyleyen tuhaf bir tiyatro mu? Opera hakkında ne düşünüyorsunuz? En sevdiğiniz opera karakteri kim? Yorumlarınızı duymak için sabırsızlanıyorum!
 
Üst