Tory
New member
Geleceği tartışma konusu olan kripto para sanayisi, 2008’de Bitcoin’in başlangıcından bu yana kıymetli ölçüde ilerleme kaydetti. Ama kripto para piyasasının daima olarak siber ataklara maruz kaldığını belirten uzmanlar; oltalama metodu, fidye yazılım atakları ve saadet zinciri üzere hallerin yatırımcıları tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, her 40 saniyede 1 oltalama prosedürü ile akın gerçekleştiğini vurguluyor ve banka kredisi çekilerek kripto para yatırımı yapılmamasını tavsiye ediyor.
Üsküdar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Özekes, gerçekleşen olayları örnek göstererek kripto para yatırımının güvenilirliği konusunda değerlendirmelerde bulundu ve kıymetli tavsiyeler paylaştı.
Taarruzlar güvenlik açıkları olduğunu gösterdi
Kripto para sanayisinin 2008’de Bitcoin’in başlangıcından bu yana değerli ölçüde ilerlediğini belirten Prof. Dr. Serhat Özekes, “Blokzincir teknolojisindeki gelişmeler, kullanıcılara mahremiyet sağladı ve merkezi olmayan finans (DeFi) hareketi muazzam bir biçimde büyüdü. Lakin, kripto para sanayisinin artan bu popülerliği niçiniyle siber hücumların da gayesinde olması ve geçtiğimiz senelerda başarılı olan birtakım ataklar, bu dalda birtakım güvenlik açıklarının olabileceğini görmemizi sağladı.” dedi.
Kripto paralar siber hücumların amacında
2018 yılında Japon Coincheck firmasından 530 milyon dolar pahasında 500 milyon NEM coinin çalınarak 19 farklı hesaba aktarıldığını hatırlatan Özekes, “Sadece 2019 yılında toplam 292 milyon dolar bedelinde 12 büyük kripto para hırsızlığı gerçekleşti. Aralık 2020’de 1.5 milyon üzerinde kullanıcısı olan İngiltere merkezli kripto para borsası EXMO uğradığı siber akın kararında toplam varlıklarının yüzde 5’ini kaybettiğini ve farklı ölçülerde BTC, XRP, ZEC, USDT ve ETH çalındığını deklare etti. Ağustos 2021’de ise merkeziyetsiz finans platformu olarak faaliyet gösteren Poly Network, hackerların amacındaydı ve yaklaşık 600 milyon dolar bedelinde Etherium ve altcoinler saldırganların hesabına geçirildi.” sözlerini kullandı.
Saadet zincirlerine dikkat!
Siber akınlara ek olarak, kripto para piyasasında dolandırıcılık ve aldatmaca olaylarının da yaşandığını belirten Özekes, “Alıcılar ve satıcıların, çevrimiçi kripto para ticareti yapabileceği borsalardan kimileri düzmece olabiliyor. Ünlü İtalyan dolandırıcı Charles Ponzi’den ismini alan ponzi şeması saadet zinciri örnekleri de yaşanabiliyor. Bitcoin’e alternatif bir kripto para olarak ortaya çıkan OneCoin, 2014-2016 yılları içinde dünya çapında yaklaşık 3 milyon kişiyi 4 milyar dolar dolandıran en büyük kripto para saadet zincirlerinden biri olarak kabul ediliyor.” dedi.
Fidye yazılımı akınları yüzde 311 arttı
Prof. Dr. Serhat Özekes, global koronavirüs salgınının çevrimiçi yasadışı faaliyetlerde de bir patlamaya sebep olduğuna dikkat çekti ve kelamlarını şöyleki sürdürdü:
Ataklara karşı önlem alınması mümkün
Tüm bu örnekler incelendiğinde kripto para sanayisinde çeşitli güvenlik açıklarının varlığından kelam edilebileceğini belirten Özekes, “Siber akınlar, dolandırıcılık, oltalama üzere sistemlerle bu sistemin ve kullanıcılarının zafiyetleri ve zayıflıkları somut olarak gün yüzüne çıktı. Bu güvenlik açıklarından ve yaşanan bu hadiselerden edinilen deneyimle gerek teknoloji geliştiricileri tarafında gerekse de kripto para kullanıcıları tarafında çeşitli önlemler alınması mümkün. Bu önlemler alındığı takdirde kripto para sanayisi daha muteber bir yol olarak kıymetlendirilebilir.” dedi.
Kripto para kullanıcıları 3 kümeye ayrılıyor
Kripto para kullanan şahısların üç küme altında incelenebileceğini söz eden Özekes, “İlk kümedeki şahıslar Bitcoin üzere kripto para ünitelerinin geleceğin para ünitesi olacağına inanıyorlar ve daha da paha kazanmadan satın almak için yarış içerisine giriyorlar. İkinci gruptakiler kripto para ünitelerinin gerisindeki teknoloji olan blokzincir yapısına güveniyorlar, merkezi olmayan süreç ve kayıt sisteminin klasik ödeme hallerinden daha inançlı olduğuna inandıkları için bu para ünitesini kullanmaya çabalıyorlar. Son gruptakiler ise anlık bedel artışlarından para kazanmayı hedefliyorlar ve kripto para ünitelerini gelir kaynağı ve yatırım aracı olarak görüyorlar.” diye konuştu.
Bu tavsiyelere dikkat!
Prof. Dr. Serhat Özekes, ülkemizde de sıklıkla yatırım aracı olarak görülen kripto paralar ile ilgili dikkat edilmesi gerekenleri şu biçimde sıraladı:
– Kenarda duran ve kaybedilse de olumsuz etkisinin epeyce olmayacağı bir ölçüyle yatırım yapılmalı,
– Kripto para piyasasındaki ani dalgalanmalar, fiyat düşüşleri kredinin geri ödenmesini riske atacağından banka kredisi çekilerek yatırım yapılmamalı,
– Yatırım yapılan kripto paranın whitepaper ismi verilen tanıtım yazısı, kullandığı blokzincir teknolojisi, projenin geliştirici takımı, başka kripto para projelerinden farklı olarak sunduğu yenilikler, daha evvel siber akına maruz kalıp kalmadığı üzere konularda bilgi verdiği için mutlak incelenmeli,
– Her yatırımın bir dizi riskle birlikte geldiğini unutmadan az riskle yüksek kar teklifi sunulduğunda yanlış bir şeyler olabileceği düşünülmeli,
– Yatırım getirisinin pazar durumuna bağlı olarak dalgalandığını unutmadan dengeli getirili yatırım tekliflerine karşı ebediyen dikkatli olunmalı,
– Kripto para piyasasında dolandırıcılık, aldatmaca (ponzi şeması), siber ataklar ve oltalama olayları yaşandığının şuurunda olarak önlemli davranılmalı.
Giderilmesi gereken kaygılar var
Kripto para ünitesi geleceğinin bir tartışma konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Serhat Özekes, “Kuşkusuz global bir fenomen haline geldi lakin bu büyüyen teknoloji hakkında öğrenilecek epeyce şey var. Yasaklanmadan yahut ömrün bir kesimi olmadan evvel dikkate alınması gereken birfazlaca parametre ve giderilmesi gereken tasa var. Bitcoin ve başka kripto paraların destekçileri, bunların rastgele bir hükümete, rastgele bir devlete yahut kuruma bağlı olmadıkları için klâsik fizikî para ünitelerinden hayli daha üstün olduğunu sav ediyorlar. Eleştirmenlerin yahut savunucuların söylemiş olduklerine bakılmaksızın, hala gelişen bir teknoloji olduğu için net bir öngörüde bulunmak çok güç.” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Özekes, gerçekleşen olayları örnek göstererek kripto para yatırımının güvenilirliği konusunda değerlendirmelerde bulundu ve kıymetli tavsiyeler paylaştı.
Taarruzlar güvenlik açıkları olduğunu gösterdi
Kripto para sanayisinin 2008’de Bitcoin’in başlangıcından bu yana değerli ölçüde ilerlediğini belirten Prof. Dr. Serhat Özekes, “Blokzincir teknolojisindeki gelişmeler, kullanıcılara mahremiyet sağladı ve merkezi olmayan finans (DeFi) hareketi muazzam bir biçimde büyüdü. Lakin, kripto para sanayisinin artan bu popülerliği niçiniyle siber hücumların da gayesinde olması ve geçtiğimiz senelerda başarılı olan birtakım ataklar, bu dalda birtakım güvenlik açıklarının olabileceğini görmemizi sağladı.” dedi.
Kripto paralar siber hücumların amacında
2018 yılında Japon Coincheck firmasından 530 milyon dolar pahasında 500 milyon NEM coinin çalınarak 19 farklı hesaba aktarıldığını hatırlatan Özekes, “Sadece 2019 yılında toplam 292 milyon dolar bedelinde 12 büyük kripto para hırsızlığı gerçekleşti. Aralık 2020’de 1.5 milyon üzerinde kullanıcısı olan İngiltere merkezli kripto para borsası EXMO uğradığı siber akın kararında toplam varlıklarının yüzde 5’ini kaybettiğini ve farklı ölçülerde BTC, XRP, ZEC, USDT ve ETH çalındığını deklare etti. Ağustos 2021’de ise merkeziyetsiz finans platformu olarak faaliyet gösteren Poly Network, hackerların amacındaydı ve yaklaşık 600 milyon dolar bedelinde Etherium ve altcoinler saldırganların hesabına geçirildi.” sözlerini kullandı.
Saadet zincirlerine dikkat!
Siber akınlara ek olarak, kripto para piyasasında dolandırıcılık ve aldatmaca olaylarının da yaşandığını belirten Özekes, “Alıcılar ve satıcıların, çevrimiçi kripto para ticareti yapabileceği borsalardan kimileri düzmece olabiliyor. Ünlü İtalyan dolandırıcı Charles Ponzi’den ismini alan ponzi şeması saadet zinciri örnekleri de yaşanabiliyor. Bitcoin’e alternatif bir kripto para olarak ortaya çıkan OneCoin, 2014-2016 yılları içinde dünya çapında yaklaşık 3 milyon kişiyi 4 milyar dolar dolandıran en büyük kripto para saadet zincirlerinden biri olarak kabul ediliyor.” dedi.
Fidye yazılımı akınları yüzde 311 arttı
Prof. Dr. Serhat Özekes, global koronavirüs salgınının çevrimiçi yasadışı faaliyetlerde de bir patlamaya sebep olduğuna dikkat çekti ve kelamlarını şöyleki sürdürdü:
Ataklara karşı önlem alınması mümkün
Tüm bu örnekler incelendiğinde kripto para sanayisinde çeşitli güvenlik açıklarının varlığından kelam edilebileceğini belirten Özekes, “Siber akınlar, dolandırıcılık, oltalama üzere sistemlerle bu sistemin ve kullanıcılarının zafiyetleri ve zayıflıkları somut olarak gün yüzüne çıktı. Bu güvenlik açıklarından ve yaşanan bu hadiselerden edinilen deneyimle gerek teknoloji geliştiricileri tarafında gerekse de kripto para kullanıcıları tarafında çeşitli önlemler alınması mümkün. Bu önlemler alındığı takdirde kripto para sanayisi daha muteber bir yol olarak kıymetlendirilebilir.” dedi.
Kripto para kullanıcıları 3 kümeye ayrılıyor
Kripto para kullanan şahısların üç küme altında incelenebileceğini söz eden Özekes, “İlk kümedeki şahıslar Bitcoin üzere kripto para ünitelerinin geleceğin para ünitesi olacağına inanıyorlar ve daha da paha kazanmadan satın almak için yarış içerisine giriyorlar. İkinci gruptakiler kripto para ünitelerinin gerisindeki teknoloji olan blokzincir yapısına güveniyorlar, merkezi olmayan süreç ve kayıt sisteminin klasik ödeme hallerinden daha inançlı olduğuna inandıkları için bu para ünitesini kullanmaya çabalıyorlar. Son gruptakiler ise anlık bedel artışlarından para kazanmayı hedefliyorlar ve kripto para ünitelerini gelir kaynağı ve yatırım aracı olarak görüyorlar.” diye konuştu.
Bu tavsiyelere dikkat!
Prof. Dr. Serhat Özekes, ülkemizde de sıklıkla yatırım aracı olarak görülen kripto paralar ile ilgili dikkat edilmesi gerekenleri şu biçimde sıraladı:
– Kenarda duran ve kaybedilse de olumsuz etkisinin epeyce olmayacağı bir ölçüyle yatırım yapılmalı,
– Kripto para piyasasındaki ani dalgalanmalar, fiyat düşüşleri kredinin geri ödenmesini riske atacağından banka kredisi çekilerek yatırım yapılmamalı,
– Yatırım yapılan kripto paranın whitepaper ismi verilen tanıtım yazısı, kullandığı blokzincir teknolojisi, projenin geliştirici takımı, başka kripto para projelerinden farklı olarak sunduğu yenilikler, daha evvel siber akına maruz kalıp kalmadığı üzere konularda bilgi verdiği için mutlak incelenmeli,
– Her yatırımın bir dizi riskle birlikte geldiğini unutmadan az riskle yüksek kar teklifi sunulduğunda yanlış bir şeyler olabileceği düşünülmeli,
– Yatırım getirisinin pazar durumuna bağlı olarak dalgalandığını unutmadan dengeli getirili yatırım tekliflerine karşı ebediyen dikkatli olunmalı,
– Kripto para piyasasında dolandırıcılık, aldatmaca (ponzi şeması), siber ataklar ve oltalama olayları yaşandığının şuurunda olarak önlemli davranılmalı.
Giderilmesi gereken kaygılar var
Kripto para ünitesi geleceğinin bir tartışma konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Serhat Özekes, “Kuşkusuz global bir fenomen haline geldi lakin bu büyüyen teknoloji hakkında öğrenilecek epeyce şey var. Yasaklanmadan yahut ömrün bir kesimi olmadan evvel dikkate alınması gereken birfazlaca parametre ve giderilmesi gereken tasa var. Bitcoin ve başka kripto paraların destekçileri, bunların rastgele bir hükümete, rastgele bir devlete yahut kuruma bağlı olmadıkları için klâsik fizikî para ünitelerinden hayli daha üstün olduğunu sav ediyorlar. Eleştirmenlerin yahut savunucuların söylemiş olduklerine bakılmaksızın, hala gelişen bir teknoloji olduğu için net bir öngörüde bulunmak çok güç.” diye konuştu.