Survivor
Member
“Eğer hislerinizi önemsemeyen bir aile ortamında büyümüşseniz artık de siz hislerinizi görmezden gelip onları bastırmayı seçiyor olabilirsiniz. halbuki bastırılan hislerin eninde sonunda yüzeye çıkmak üzere bir huyları vardır. Çoğumuz bize acı veren hislerden kaçınma eğilimi gösteririz, onları hissetmek istemeyiz. Hislerimizi hissetmemek için de biroldukça metot geliştiririz. Örneğin hislerimizi hissetmek yerine yemek yemeyi seçebiliriz, gün ortasında toplumsal medyada epey fazla vakit geçirebiliriz. Hislerimizi daha yeterli anlamak için, İngilizce’den “duygularımızla birlikte oturmak” olarak çevirebileceğimiz bir konseptten bahsetmek istiyorum. Hislerimizle birlikte oturmak, hislerimizi hissetmemize müsaade vermemiz demektir. Hislerimizle birlikte oturmayı öğrenerek ruhsal açıdan daha istikrarlı bir hayat yaşayabiliriz” diyen Psikolog Rana Kutvan bizimle hislerle birlikte oturmanın hallerini paylaştı.
Hissinizi Bedeninizde Hissedin
Birinci evvel şunun altını çizelim, hislerimizle bir arada oturmak bu biçimde hissetmemize yol açan olayları düşünmek değildir. Hislerimizle birlikte oturmak, hislerin bedenimizde uyandırdığı hislere dikkatimizi vermek demektir. Şunu unutmayın, hislerimizi zihnimizde değil, bedenimizde hissederiz. Yani hislerin varlıklarını sürdüğü yer bedenimizdir. Rahat bir durumda oturduktan daha sonra o an hissettiğiniz hissin bedeninizin hangi bölgesinde olduğunu anlamaya çalışın. Hissinizi karnınızda mı hissediyorsunuz, yoksa göğüs bölgenizde mi? Hissettiğiniz duygu bedeninizin hangi bölgesinde kendini aşikâr ediyor?
Bedeninizde Hissettiğiniz Duyguyu Tanımlayın
Evet bedeninizde hissettiğiniz duygu ne? Istırap mü, kaygı mi, dehşet mu? Her hissimiz bize bir ileti vermeye çalışır. Hissettiğiniz duyguyu tanımladıktan daha sonra, onun size vermek istediği iletiye kulak verin.
Hislerinize Onları Yargılamadan Yaklaşın
Hislerinize onları yargılamadan yaklaşın. “bu biçimde hissetmemeliyim” üzere sözler kullanmaktan kaçının. Hislerinizi bir bilim insanı üzere objektif bir biçimde gözlemleyin. Her bir hissimizin bir işlevi vardır. Hislerinizle birlikte oturma pratiği yaptığınızda hislerinizin size ne anlatmaya çalıştığını dinleyin. Mindfulness teriminin dünyada yayılmasına büyük katkılarda bulunan Vietnamlı Budist rahip Thich Nhat Hanh’ın sık sık önerdiği üzere öfke, tasa üzere sizi rahatsız eden hislerinize bir anne şefkatiyle yaklaşmayı deneyin.
Hislerinizin Gelip Süreksiz Tabiatının Farkına Varın
Sizin de hayli yeterli bildiğiniz üzere hiç bir hissimiz kalıcı değildir. Gün ortasında pek epey farklı his yaşayabiliriz. Hislerimizle birlikte oturarak, hislerimizin gelip geçiciliğinin daha epeyce farkına varabiliriz. Şayet birtakım hislerinden rahatsız olan bir insansanız, hislerin gelip süreksiz bir tabiata sahip oluşları bu rahatsızlıklarınızı azaltabilir.
Hislerinizin Verdiği İletisi Yazın
Hislerinizle birlikte oturma pratiğini, hislerinizin size verdiği iletileri bir deftere yazarak bitirin. Hislerinizin size söylemiş oldukleri hakkında neler yapabileceğinizi düşünün. Hisleriniz kendinizi daha âlâ tanımanızda size yardımcı olabilirler. Kâfi ki onlarla bağlantı kurmasını bilin.
Hislerinizle bir arada oturmayı pratik ederken hissettiğiniz hisler size fazla geliyorsa kendinizi zorlamayın. bir daha hislerinizle kendi başınıza, başa çıkamayacağınızı düşünüyorsanız biz psikologlardan takviye almayı ihmal etmeyin. Hayatta her şeyde olduğu üzere burada da işin sırrı istikrarda. kimi vakit hislerinizi hissetmek yerine öbür şeylerle meşgul olmak isteyebilirsiniz. Burada kıymetli olan bu tekniği, size uygun olan vakit içinderda uygulamak ve teknik yardımıyla hislerinizi sağlıklı bir biçimde söz etmeyi öğrenmek. Hislerinizle bir arada oturmak, bırakın hisleriniz sizi ele geçirsin, hayatınızı hisleriniz yönetsin demek değildir. Hislerinizle birlikte oturmak onları değiştirmeye çalışmadan, onlara hürmet göstermek demektir.
Hissinizi Bedeninizde Hissedin
Birinci evvel şunun altını çizelim, hislerimizle bir arada oturmak bu biçimde hissetmemize yol açan olayları düşünmek değildir. Hislerimizle birlikte oturmak, hislerin bedenimizde uyandırdığı hislere dikkatimizi vermek demektir. Şunu unutmayın, hislerimizi zihnimizde değil, bedenimizde hissederiz. Yani hislerin varlıklarını sürdüğü yer bedenimizdir. Rahat bir durumda oturduktan daha sonra o an hissettiğiniz hissin bedeninizin hangi bölgesinde olduğunu anlamaya çalışın. Hissinizi karnınızda mı hissediyorsunuz, yoksa göğüs bölgenizde mi? Hissettiğiniz duygu bedeninizin hangi bölgesinde kendini aşikâr ediyor?
Bedeninizde Hissettiğiniz Duyguyu Tanımlayın
Evet bedeninizde hissettiğiniz duygu ne? Istırap mü, kaygı mi, dehşet mu? Her hissimiz bize bir ileti vermeye çalışır. Hissettiğiniz duyguyu tanımladıktan daha sonra, onun size vermek istediği iletiye kulak verin.
Hislerinize Onları Yargılamadan Yaklaşın
Hislerinize onları yargılamadan yaklaşın. “bu biçimde hissetmemeliyim” üzere sözler kullanmaktan kaçının. Hislerinizi bir bilim insanı üzere objektif bir biçimde gözlemleyin. Her bir hissimizin bir işlevi vardır. Hislerinizle birlikte oturma pratiği yaptığınızda hislerinizin size ne anlatmaya çalıştığını dinleyin. Mindfulness teriminin dünyada yayılmasına büyük katkılarda bulunan Vietnamlı Budist rahip Thich Nhat Hanh’ın sık sık önerdiği üzere öfke, tasa üzere sizi rahatsız eden hislerinize bir anne şefkatiyle yaklaşmayı deneyin.
Hislerinizin Gelip Süreksiz Tabiatının Farkına Varın
Sizin de hayli yeterli bildiğiniz üzere hiç bir hissimiz kalıcı değildir. Gün ortasında pek epey farklı his yaşayabiliriz. Hislerimizle birlikte oturarak, hislerimizin gelip geçiciliğinin daha epeyce farkına varabiliriz. Şayet birtakım hislerinden rahatsız olan bir insansanız, hislerin gelip süreksiz bir tabiata sahip oluşları bu rahatsızlıklarınızı azaltabilir.
Hislerinizin Verdiği İletisi Yazın
Hislerinizle birlikte oturma pratiğini, hislerinizin size verdiği iletileri bir deftere yazarak bitirin. Hislerinizin size söylemiş oldukleri hakkında neler yapabileceğinizi düşünün. Hisleriniz kendinizi daha âlâ tanımanızda size yardımcı olabilirler. Kâfi ki onlarla bağlantı kurmasını bilin.
Hislerinizle bir arada oturmayı pratik ederken hissettiğiniz hisler size fazla geliyorsa kendinizi zorlamayın. bir daha hislerinizle kendi başınıza, başa çıkamayacağınızı düşünüyorsanız biz psikologlardan takviye almayı ihmal etmeyin. Hayatta her şeyde olduğu üzere burada da işin sırrı istikrarda. kimi vakit hislerinizi hissetmek yerine öbür şeylerle meşgul olmak isteyebilirsiniz. Burada kıymetli olan bu tekniği, size uygun olan vakit içinderda uygulamak ve teknik yardımıyla hislerinizi sağlıklı bir biçimde söz etmeyi öğrenmek. Hislerinizle bir arada oturmak, bırakın hisleriniz sizi ele geçirsin, hayatınızı hisleriniz yönetsin demek değildir. Hislerinizle birlikte oturmak onları değiştirmeye çalışmadan, onlara hürmet göstermek demektir.